Karasal atıklar tüm dünya denizlerini tehdit ediyor. Tehlikenin boyutu ise her geçen gün artıyor. Günümüzde her yıl bir milyon deniz kuşu, 100 bin köpekbalığı, deniz kaplumbağası, yunus ve balina denizlerde yuttukları atıklar nedeniyle ölürken, dünya bu konuda ne yapıyor? Denizlerdeki plastik ağırlıklı ambalaj atıkları toplanarak geri dönüştürülüyor ve geri dönüştürülmüş bu malzemelerden günlük hayatımızda kullandığımız birçok ürün üretiliyor. Sonuç olarak; çevre, doğa, sağlık, ekonomi ve en önemlisi insanlar kazanıyor…
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (PAGEV) Geri Dönüşüm İktisadi İşletmesi (PAGÇEV) de gündemine Türkiye’deki deniz ve büyük göllerin yüzeyindeki atıkların temizlenmesini aldı. T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ‘ambalaj atıklarının belgelendirilmesi’ alanında yetkilendirilen üç kuruluştan biri olan PAGÇEV, bu konuda dünyadaki gelişmeleri de çok yakından takip ediyor.
Deniz yüzeyindeki atıkların tehlikeli boyutlara ulaştığı 2011 yılında Avrupa Parlamentosu ve AB Denizcilik ve Balıkçılık Komisyonunun desteği ile önemli bir proje hayata geçirildi. Waste Free Oceans (WFO) ‘Atıksız Denizler’ Vakfı… WFO Vakfı Türkiye de dahil tüm dünyada deniz yüzeyi üzerinde biriken atıkları özellikle balıkçılarla işbirliği yaparak temizliyor. Günümüzde yapılan çalışmaların somut örnekleri de gözler önüne serilmeye başladı. Toplanan atıklar plastik, cam, metal olarak ayrılıyor ve geri dönüşüme gidiyor. Atıkların geri kazanımı ise yeni üretimlere yöneliyor…
Bu doğrultuda ilk örnekler Amerika ve Avrupa’dan geldi. Amerika’da bir kot üreticisi denizlerdeki plastik atıklardan ürettiği kot kumaşı ile yeni bir koleksiyon sunmaya hazırlanırken; Avrupa’da bir deterjan firması yüzde 10’u WFO (Atıksız Denizler) Vakfı balıkçılarının topladığı deniz atıklarından olmak üzere yüzde 80’i geri dönüştürülmüş malzemeden üretilen bir deterjan şişesini kullanarak yeni ürününü piyasaya sürdü. WFO Vakfı’nın balıkçılarla birlikte denizden topladığı atıklar; ayrıştırılıp, geri dönüştürüldükten sonra ”Okyanus Şişesi” denilen bu şişenin hammaddesinin yüzde 10’unu oluşturdu. WFO’nun bu tür ürünleri bir yandan farkındalığı artırırken, diğer yandan bu ürünü alan tüketiciler deniz atıklarının toplanmasına da katkı vermiş oluyor.
WFO Vakfı, Türkiye’ye PAGÇEV tarafından ‘Mutlu Balıklar’ adıyla taşındı. Geçtiğimiz yıl Büyükada’da başlayan organizasyonunun ikinci uygulaması geçtiğimiz günlerde Beşiktaş Kuruçeşme’de yapıldı. Av yasağı döneminde balıkçılara ek bir kazanç da sağlanması hedeflenen hareket ile balıkçı tekneleri işsiz dönemlerinde özel bir ağ ile deniz yüzeyindeki atıkları topluyor. PAGÇEV toplanan atıkların geri dönüşümünün sorumluluğunu üstleniyor. Böylece çok yakın bir zamanda Türkiye’de de tümüyle deniz atıklarından üretilen ürünler için ilk adım atılmış oldu.
PAGEV Yönetim Kurulu Başkanlığı ile birlikte WFO Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Başkanlığını da yürüten Yavuz Eroğlu yaptığı açıklamada; “Plastik sektörünün temsilcisi olarak ‘sorumluluklarımızın’ bilincinde olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Modern dünya, plastiklerle ilgili olarak artık 4R olarak kısaltılan “Reduce (Azalt), Reuse (Yeniden Kullan), Recycle (Geri Dönüştür), Recover (Geri Kazan)” yaklaşımı ile hareket ediyor. Bizler de bu bilince sahibiz. Atıkların geri dönüşümü ile elde edilen malzemeleri kullanarak geri kazanımın önemine inanıyoruz. Özellikle deniz atıkları en önemli gündem maddelerimiz arasında yer alıyor ve dünyadaki geri kazanım çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Benzer örneklerin ülkemizde de üretilmesi en büyük temennimiz” dedi.
Dünya denizlerindeki kirliliğin yüzde 80’inin karasal atıklardan oluştuğunu ve bugün okyanuslarda yaklaşık 142 milyon ton atık bulunduğunu, bu sayıya her yıl 10 milyon ton daha atık eklendiğini belirten Yavuz Eroğlu, “bir ülkenin sadece kendi kıyılarını temizlemesi de yeterli değil. Türkiye denizlerindeki atıkların yüzde 53’ü dış kaynaklı. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili ve maalesef diğer ülke atıklarından büyük oranda nasibimizi alıyoruz. Örneğin; Lübnan’ın Sayda sahilindeki düzensiz depolama alanlarından denize karışan atıklar Akdeniz kıyılarımızı, Suriye Lazkiye kentinin atıkları Hatay’ın Samandağ kıyılarını, Tuna nehri ile gelen atıklar ise Karadeniz’i tehdit ediyor” diyerek sözlerine devam etti.
‘Mutlu Balıklar’ projesi ile deniz yüzeyindeki atıkları temizlerken; bir yanda işsiz dönemlerinde balıkçılarla işbirliği yaparak kendileri için ek bir gelir kapısı yaratacaklarını da ifade eden Yavuz Eroğlu “ülke ekonomisine sağlayacağımız katkı projemizin diğer önemli boyutunu ortaya koyuyor. ‘Mutlu Balıklar’ projesi ile ülkemizdeki tüm kıyılara ve büyük göllere ulaşmak en önemli hedefimiz” dedi.