Ankara – 08.12.2016 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, okullarda kuru üzüm dağıtımını doğru bulduklarını, desteklediklerini, çok yararlı olacağına inandıklarını bildirdi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu Kararıyla, 2017 yılında anaokulu, uygulama sınıfı, anasınıfı ve temel eğitim birinci kademe (ilkokul) öğrencilerine kuru meyve tüketim alışkanlığının kazandırılması ile öğrencilerin yeterli ve dengeli beslenmelerine katkıda bulunularak sağlıklı büyüme ve gelişmelerinin sağlanması amacıyla kuru üzüm temini ve dağıtımı için Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği’nin görevlendirildiğini belirtti.
-Haftada iki gün 25’er gramlık paketler halinde dağıtılacak-
Bu karar ile öğrencilere haftada iki gün 25’er gramlık paketler halinde sultaniye çekirdeksiz kuru üzüm dağıtımı yapılacağı bilgisini veren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Aile hekimleri, öğretmenler ve/veya veliler tarafından kuru üzüme karşı duyarlılığı tespit edilen ve kuru üzüm tüketimini kabul etmeyen öğrenciler okul idarelerince dağıtım kapsamı dışında tutulacak.
Uygulamada olan ve Birliğimizin her zaman desteklediği ‘Okul Sütü’ programı gibi bu Karar ile uygulanacak olan kuru üzüm dağıtımını da doğru buluyor, destekliyor, çok yararlı olacağına inanıyoruz.
Gelecekte sağlıklı bir toplum oluşturabilmek için fiziksel ve zihinsel açıdan sağlıklı çocuklar yetiştirilmesi şarttır. Okullarımızda uygulanan bu programlar, sağlıklı gelecek nesillerin oluşturulmasına büyük katkı sağlayacaktır.
Kuru üzüm sağlığın korunması için gerekli olan önemli mineralleri içermekte ve sindirim sorunlarına iyi gelmektedir. Kuru üzüm ayrıca, sağlıklı bir enerji kaynağıdır. Özellikle çocuklarımız için gün içerisindeki enerji azalmalarında tüketecekleri sağlıksız atıştırmalıklar yerine bir avuç kuru üzümle yeniden enerjilerini kazanmaları mümkün olacaktır.”
-“Okullarda kuru üzüm dağıtımı yaptığımız öneriler arasındaydı”-
Daha önce süt dağıtım programı uygulaması esnasında kuru üzüm dağıtımının da yaptıkları öneriler arasında olduğunu hatırlatan Bayraktar, şöyle devam etti:
“Mineraller yönünden zengin ve enerji kaynağı olan kuru üzüm çocukların sağlıklı şeker ihtiyaçlarını da karşılamada önemlidir. Yıllık 35-50 bin tonla iç tüketimin yeterli olmadığı kuru üzümde, üretimin yüzde 90’ını ihraç ediyor, dünya pazarında yüzde 30-35 pay alıyoruz. Ülkemiz ihracatının büyük bir bölümünü Avrupa Birliği ülkelerine yapmaktadır. Çekirdeksiz kuru üzüm yıllık 400-500 milyon dolar döviz geliriyle tarımsal ürünler bazında ilk üç sıra içinde yer alan önemli ihraç ürünlerimizdendir.
Okullarımızda uygulanacak kuru üzüm dağıtımı programıyla çocuklarımıza tüketim alışkanlığı kazandırarak, kuru üzüm tüketimimizi artırmak adına önemli bir gelişme kaydedeceğimize inanmaktayız.
Üzüm üreticimiz bu yıl sıkıntılı. Geçen yıl 5-5 lira 50 kuruş düzeyinde olan kuru üzüm üretici fiyatı bu yıl 3-3 lira 50 kuruşta seyrediyor. Bu kadar düşük bir fiyat üreticimizin emeğinin karşılığı değildir. Fiyat düşüklüğü ihracattaki tıkanmadan ve tüccarın yeterli alım yapmamasından kaynaklanmıştır. Bu yıl aynı durum sofralık üzümde de yaşanmaktadır. Geçen sene 70 kuruş olan yaş üzüm fiyatı 30 kuruşa kadar düşmüştür. En büyük sofralık üzüm alıcısı olan Rusya’ya yapılan yaş üzüm ihracatının bu sene yapılmaması fiyat düşüşündeki en büyük etken olmuştur.
Yaşanan fiyat düşüşleri nedeniyle büyük sıkıntı yaşayan üreticilerimiz açısından piyasaya müdahale edilmesi şarttır. Yapılacak müdahalenin arzın yoğun olduğu dönemlerde yapılması ve doğrudan üreticilerden alım yapılması fevkalade önemlidir.”
-“Program diğer ürünlerle desteklenmeli”-
Tüketimin artması fiyatların bir miktar daha yukarı çekilmesinin üreticinin sıkıntısını hafifleteceğine dikkati çeken Bayraktar, “okullarda üzüm dağıtımı, hem öğrencilerin sağlıklı beslenmesine hem de üzümdeki arz talep dengesizliğinin giderilmesine katkıda bulunur” dedi.
Bayraktar, okullarda süt ve kuru üzüm dağıtımı programının kesintisiz devam ettirilmesi ve üretim durumuna göre, peynir, yoğurt gibi süt ürünleri, bal ve fındık, kayısı, elma, turunçgil gibi çeşitli gıdalarla takviye edilmesi gerektiğine inandıklarını vurguladı.