Bir çocuk okula başladığında her ailenin beklentileri vardır. Çocuklarının başarılı olması, kısa sürede okuma yazmayı sökmesi ve okulu sevmesi anne babanın en güçlü hayalidir.
Ve sonra bazıları için işler bir anda ters gitmeye başlar. Bir çok arkadaşı okumaya başlamışken o hala harfleri tanımaya çalışmaktadır. Defterlerinde bir türlü düzen tutturamaz. Eşyalarını sürekli kaybetmekte, ödevlerini unutmakta, diğer çocuklar için 10 dakikalık olan işler bu evde saatler almaktadır. Anne baba endişelenmeye başlamışken, öğretmenden gelen uyarılar da artmaktadır. Öğretmen sürekli, yavaş olduğunu, derse katılmadığını, evde daha fazla desteklemeleri gerektiğini söyleyip durmaktadır. Tüm çabalar gelip bir noktada tıkandığında aile telaşla uzmanlara başvurur. Muayeneler, testler derken gerçek önlerine serilir: DİSLEKSİ.
disleksinin ayrıntılarını Doktor Selma Şarda ile konuştuk.
Disleksi belirtileri nasıl anlaşılır?
Nedir bu disleksi?
Okuma, yazma, akıl yürütme, konuşma ve matematiksel becerilerin kazanılmasında kendini gösteren bir öğrenme bozukluğudur.
Peki ne değildir?
Disleksi bir zihinsel engel değildir. Görme ve işitme duyu organı bozukluklarından ya da davranış bozukluklarından kaynaklanan bir öğrenememe durumu değildir.
İlk belirtilerini genelde çocuklar okula başlayınca daha iyi anlayabiliyoruz. Çocuklar okuma yazmada zorlanıyor, ya çok yavaş okuyor ya da okuduğu cümlede kelimeleri atlayarak, hece ekleyerek okumaya çalışıyorlar. Biraz önce okuduğunu çok rahatlıkla unutabiliyorlar. Disleksi aslında bir dil sorunudur. Aslında her okumayı beceremeyen çocuğa dislektik demek de doğru değil. Disleksi, latince kökenli olan “bozukluk” ve “kelime” sözcüklerinin birleşiminden oluşan bir terim. Nesnelerin isminin ne olduğu, sesleri nasıl çıkaracağını öğrenmek, hafızada yaşanan sorunlar kişinin sahip olduğu becerileri kullanamaması anlamına gelir.
Veliler genelde çocuğum çok zeki ama bunu yapamadı diye söze başladıklarında disleksi aklımıza gelmeli mi?
Çevremizde bir çok anne babadan bu cümleyi duyarız “benim çocuğum çok zeki ama bunu niye yapamadı anlamadım” diye. Dislektik çocukların neredeyse tamamı normal ya da normal üstü bir zekaya sahiptir. Aldığı eğitim de göz önünde bulundurulduğunda, tüm bunlara rağmen, okuma, yazma, matematik ve sosyal becerilerindeki düzey beklenenin çok altındadır.
Özel eğitimle aşılabilinir mi?
Disleksi tanısı konduktan sonra zaman kaybetmeden harekete geçilmeli, tedavi ya da daha doğru tanımıyla eğitim sürecine başlanmalıdır. Çünkü erken tanı çok önemlidir ve her kaybedilen gün yeni sorunlar eklenmesine sebep olacaktır.
Dünyada disleksiyle ilgili yapılması gerekenler artık nettir. Disleksi eğitimi bütüncül bir yaklaşım gerektirir. Doktor, Özel eğitim uzmanı, aile, öğretmen ve okulun sıkı bir işbirliği içinde olmasını gerektirir. Ana yaklaşım aile ve öğretmenlerin disleksiyi ayrıntılı bir şekilde öğrenmesiyle başlar. Bireysel özel eğitim ise temeli ve başlangıç noktasını oluşturmaktadır.
Zihin haritası nasıl çıkarılıyor?
Okuduğunuz bir kitaptan nasıl not çıkarıyorsunuz? Bir konuşmayı dinlerken hatırlatıcı notlar alıyor musunuz? Ya çocuklarınız? dersi dinlerken işlerine yarayacak, verimli bir defter oluşturabiliyorlar mı?
Hele hele dislektik çocuklar… Daha bir cümle yazabilmişken silinen tahtalar, Eve gelince okunamayan yazılar, yarım kalmış bilgiler…Zihin Haritasını öğrenin, çocuklarınıza öğretin. Hayatlarını kolaylaştırın.
Ve sevgili öğretmenler; tekdüze ders anlatmaktan, sayfa sayfa yazı yazdırmaktan daha pratik yöntemler var. Hep söylediğiniz, derse katılan, yaratıcı çocuklar yetiştirmek için sihirli bir değnek var. Öğrenin öğretin…
Zihin haritasını bir örnekle anlatabilir misiniz?
Oğlumla ders çalışırken en çok kullandığım yöntemdir Zihin Haritası. Hem çok keyif alır, hem çok güzel öğrenir.
İlk Zihin Haritamızı 7.sınıfta İstanbul’un Fethi konusunu işlerken yapmıştık. Üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen Yarkın fethin her ayrıntısını hatırlıyor.
Bu yıl Okulun son haftasında öğretmen sınıfı iki gruba ayırıp bilgi yarışması yapmış. Yarkının grubu tarih sorularında Yarkının verdiği cevaplarla diğer gruba fark atmış.
Başardığını görmenin hazzını tarif edecek kelimeleri bulamıyorum. ” Evet benim oğlum dislektik olabilir, ama herkesten daha iyi başardığı bir çok şey var. Bunu beraber yaptık” demenin hazzını hangi kelimeler anlatabilir…
Zihin Haritası tekniğini mutlaka öğrenin. Kullanmaya başladığınızda “mucize diye bir şey varmış” diyeceğinize kefilim.