Türkiye’de sayısal kütüphanecilikte, ulusal bir standart ve politika yok, proje ve uygulama çok… Uzmanlar, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde “Sayısallaştırma Üst Kurulu” ve “Ulusal Sayısallaştırma Politikası” oluşturulmasını öneriyor.
Bilgiye erişiminde zaman ve mekân sınırlamasını ortadan kaldıran, yaklaşık 25 yıldır tüm dünyada etkin bir şekilde tercih edilmeye başlayan sayısal (dijital) kütüphaneler, ezber bozuyor, kalıpları yıkıyor. Bilginin çok daha hızlı yayılmasını sağlayan, kütüphaneleri ev ve ofislere taşıyıp daha etkin ve yoğun kullanılmasını olanaklı kılan sayısal kütüphanelerde kullanıcılar, binlerce kitaba günün 24 saati erişebiliyor.
Türkiye’de de sayısal kütüphaneler, 2000’lerden sonra özellikle bazı kamu kurumları ve üniversiteler tarafından uygulamaya konuldu. Birçok gelişmiş ülkede hem milli/ulusal kütüphaneler hem de büyük üniversite ve yerel yönetimler, daha geniş kitlelerle buluşup erişilebilirliliğini kolaylaştırmak için kitaplarını sayısal ortama aktarıyor. Kurumsal düzeyde oldukça kapsamlı sayısallaştırma çabaları yürütüp belirli bir yol alan Türkiye ise, bu alanda tek, öncü, lider bir kurum bulunmamasının sıkıntısını yaşıyor.
Kütüphanecilik alanında ilk akla gelen akademisyenlerden biri olan Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi Belge Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yılmaz, “Türkiye’de bir bilgi politikası olmadığından bu politikanın bir bileşeni olarak nitelendirilebilecek dijital kütüphanecilikle ilgili bir standart ya da politika bulunmuyor” dedi.
Yılmaz, ülkemizde kütüphane, arşiv ve müzelerde başlatılan, düşünülen ya da planlanan tüm sayısallaştırma çalışmalarını tek elden yürütecek bir “Sayısallaştırma Üst Kurulu”nun kurulmasının önemli olacağını bildirdi. Oluşturulacak bu kurulun, kültürel bellek kurumlarını geniş kapsamda ele alabilecek düzeyde olması gerektiğine belirten Yılmaz, bu görev milli kütüphanelere düştüğü ancak Türkiye’de Milli Kütüphane’nin bu konuda sonuca ulaşmış bir çabası ve açıkçası duyurulmuş bir planı bulunmadığının altını çizdi.
“Tekil” örnekler gerçekleştirilse de kitapsız kütüphanenin sayısal kültürün henüz olgunlaşmaması nedeniyle Türkiye’de kısa bir sürede olamayacağını işaret eden Yılmaz, “Teknolojik olarak Türkiye’nin bu kapasitesi hafife alınmayacak durumda. Ancak böyle bir yöne doğru gideceğimiz kesin. Kâğıtsız bir toplumdan söz ediyorsak elbette kâğıtsız/kitapsız kütüphanelerden de geleceğin bir boyutu olarak söz etmek gerek” diye konuştu.
Ulusal veya uluslar arası sayısal kütüphanelerin bir araya gelebilmesi için birbirinden kopuk bir biçimde yürütülen projelerin bütünselliği sağlayacak standart ve teknolojilerin gerçekleştirilmesi gerektiğini söyleyen Yılmaz, bu kapsamda öncelikle konuyla ilgili farkındalığın oluşturulması ve belirli bir strateji/politika doğrultusunda hareket edilmesinin anlamlı olacağını vurguladı. Yılmaz, bugün Türkiye’de kurumların sayısallaştırma ihaleleri için teknik şartname standardı dahi bulunmadığını, kuruluşların bu konuda ciddi sorunlar yaşadıklarına dikkat çekti.
Özellikle “dijital (sayısal) yerli” olarak nitelendirilen kesimin bilgisayar ile etkileşimlerinin yüksek olmasının sayısal kütüphanelere yönelik farkındalık, bilinç ve kullanım düzeyini artıracağını dikkat çeken Yılmaz, “Burada sosyolojik ya da kültürel olarak risk, yazılı kültürü tam anlamıyla gerçekleştirememiş bir toplumun görsel/elektronik/sayısal kültürle karşı karşıya gelmiş olması. Henüz yazılı kültür dönemine ilişkin bir olgu olan okuma kültürünü içselleştirememiş Türk toplumunun sayısal kültüre sağlıklı biçimde geçiş yapması ve geliştirmesi pek olanaklı görünmüyor. Sorunlu ve karmaşık yapılı bir süreç yaşayacağız” değerlendirmesinde bulundu.
“Dijital kütüphane, bir süre daha “pahalı” ve “zahmetli” bir uygulama olacak” diyen Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (DTCF) Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’nden Doç. Dr. Hakan Anameriç ise, İnternet servis sağlayıcılarında sayısal kütüphane kurmasını önerdi. Anameriç, akıllı telefon ve tablet bilgisayar üreten şirketlerin, sayısal kütüphane ve elektronik kaynaklara erişim açısından kamuya göre daha avantajlı olduklarını belirtti.
Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) 2006’da hazırladığı Bilgi Toplumu Stratejisi (BTS) Eylem Planı’nda 38. eylem olarak yer alan Entegre e-Kütüphane Sistemi Projesi, kütüphane hizmetlerinin, katalog tarama ve içeriğe erişim hizmetlerinin elektronik ortamda sunulur hale getirilmesini öngörüyordu. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bağlı kuruluşlar, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Yükseköğretim Kurumu (YÖK), Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM) ile üniversitelerin sahibi olduğu Entegre e-Kütüphane Sistemi Projesi hâlâ ağır aksak ilerliyor.
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) BİLİŞİM Dergisi’nin Haziran 2014 sayısında (166. Sayısı) “Sayısal kütüphane uygulamaları”, “Ulusal bir standart ve politika yok, proje ve uygulama çok” değerlendirmesiyle ele alınıyor.
Dünyada hızla yaygınlaşan “Sayısal kütüphane” konusu TBD BİLİŞİM Dergisi’nin HAZİRAN 2014 sayısında (166. Sayı) ele alındı. BİLİŞİM Dergisi’ne aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:
e-dergi:www.bilisimdergisi.org ;
pdf: http://www.bilisimdergisi.org/index.php?sayi=166
Ipad: http://www.appannie.com/app/ios/489948777/
Bütün eski sayılar:http://www.tbd.org.tr/index.php?sayfa=dergi&mi=1