Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. (STM), yeni “Performansa Dayalı Lojistik Sektör Değerlendirme” raporunu yayınladı. Raporda;Milgem gibi özgün ve milli projelerde“Performansa Dayalı Lojistik – (PDL)” modellerinin geliştirilmesinin stratejik açıdan önemine dikkat çekiliyor.
Günümüzde pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde global ekonomik krizlerin de etkisiyle 2010 yılı ve sonrasında ülkelerin savunmaya ayrılan bütçelerinde kısıtlamalar göze çarpıyor. Bu durum, savunma sektöründe sürdürülebilir ve maliyet etkin çözümlerin geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Çözüm arayışları, silah sistemlerinin toplam ömür devri maliyetinin yaklaşık yüzde 70’lik bölümünün gerçekleştiği işletme-idame safhasına odaklanıyor. Bu kapsamda farklı yaklaşım ve yöntemler denenerek, sürdürülebilir ve maliyet etkin çözümün Performansa Dayalı Lojistik (PDL) yaklaşımı ile bulunabileceği tespit edilmiş. ABD başta olmak üzere özellikle gelişmiş ülkelerde uygulanan PDL yaklaşımı dünyada da giderek yaygınlaşmaya başladı.
Performansa Dayalı Lojistik – PDL Sistemi Nedir?
PDL; karmaşık bir savunma sisteminin işletme-idamesine yönelik olarak belirlenen maliyet ve etkinlik hedeflerinin elde edilebilmesi için, kamu-özel sektör imkân ve kabiliyetlerinin bir araya getirilerek tasarlanan ve uygun bir teşvik mekanizması ile hayata geçirilen bütünleşik lojistik stratejisi olarak tanımlanabilir.
Türk Savunma Sanayi’nde temelleri 1990’lı yıllara dayanan PDL yaklaşımına,Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) öncülüğünde son dönemdeki Pilot PDL uygulamalarıyla başlandı.
PDL ile lojistik gecikmeler yüzde 70 oranında iyileşiyor…
PDL yaklaşımı, ABD ve İngiltere’de savunma sektöründe yaygın olarak kullanılıyor. Bunun yanı sıra, Türkiye ile birlikte Kanada, Avustralya, Almanya, Fransa, Güney Afrika ve Japonya’da savunma sistemlerinin tedarik ve işletme-idamesinde belirli seviyelerde PDL uygulanıyor. Raporda, PDL yaklaşımı sayesinde ülkelerin sistemlerinde göreve hazırlık seviyelerinde ortalama yüzde 20-40 oranında iyileşme, toplam ömür maliyetlerinde ortalama yüzde 15-20 oranında bir düşüş, sistemlerin faal olarak çalışma sürelerinde ortalama yüzde 40’lık bir artış, lojistik gecikme zamanlarında ise yaklaşık yüzde 70 oranında bir iyileşme meydana geldiği tespit edilmiş.
PDL; ulaştırma, sağlık ve enerjide kullanılabilir
STM’nin raporunda ayrıca; savunma sanayinin yanı sıra karmaşık sistemlerin kullanıldığı başta güvenlik olmak üzere enerji, ulaştırma ve sağlık sektörlerinde de PDL yaklaşımı ile tedarik ve işletme-idame süreçlerinin modellenebileceği öngörülüyor.