2030 yılında “su fakiri” olma riski taşıyan Türkiye için su yönetiminde bilgi teknolojilerinin önemine vurgu yapan IBM, bir yandan dünyanın dört bir yanındaki şehirlerin verimli su kullanımına yönelik özel çalışmalar yürütürken diğer taraftan da temiz su elde etmek üzere gerçekleştirilen bilimsel araştırmalara destek oluyor.
ANKARA – 29 Temmuz 2015: Uluslararası kabul görmüş kriterlere göre “su azlığı” yaşayan bir ülke olan Türkiye, 2030 yılında kişi başına düşen su miktarının 1.100 metreküp seviyesine inmesi sonucu “su fakiri” bir ülke olma tehlikesi ile karşı karşıya. IBM, büyük veri analizi ve nesnelerin interneti başta olmak üzere bilgi teknolojilerinin kullanımı sayesinde bu tehlikenin bertaraf edilebileceğini belirtiyor.
IBM Akıllı Şehirler ve Endüstri Çözümleri İş Geliştirme Yöneticisi Bülent Ekuklu: “Su ile ilgili bilgi toplanması, bu bilgilerin analiz edilmesi ve doğru stratejilerin oluşturulması günümüzde akıllı su yönetimi konusunda uçtan uca çözümler sunan IBM’in başlıca iş hedeflerinden biri haline geldi. Sel riskinin önceden tahmin edilmesinden, temiz su kaynaklarının korunmasına kadar birçok alanda akıllı su yönetimi, hem doğanın korunmasını hem de ekonominin güçlenmesini mümkün kılabiliyor.”
Suyu doğru yönetmek için 10 yıldan fazladır çalışıyor
IBM 10 yılı aşkın bir süredir su konusunda özel çalışmalar yürütüyor ve bu alanda birçok çözümler geliştiriyor. 2008 yılında Amsterdam’da IBM Su Yönetimi İçin Global Mükemmellik Merkezi’ni kurarak bu alanda yeni bir atılım gerçekleştiren IBM, Hollanda gibi sığ kıyıya sahip ülkelerin küresel ısınmayla yaşayabilecekleri sorunları analiz etmek üzere çalışmaya başladı. IBM’in danışmanlık, teknoloji ve araştırma uzmanlığının yardımıyla bu merkez, benzer sorunları yaşaması muhtemel pek çok ülkeye gelecekte olabilecekleri önceden görme imkanı sağladı. Bugün dünya nüfusunun yüzde 60’ının deniz kıyısı ve nehir deltalarında yaşadığı dikkate alındığında, suyun doğru yönetiminin ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.
Her beş kişiden biri temiz sudan mahrum
Bugün temiz suya erişim son derece zor hale geldi. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 1990’lardan bu yana sudaki oranı giderek artan arsenik, çağımızda pek çok kanser türünün de kaynağı… 2009 yılında IBM, Tokyo merkezli Central Glass ve King Abdul Aziz City for Science and Technology (KACST) ile gerçekleştirdiği işbirliği ile daha az enerji ile sudan tuzun arındırılmasına yönelik yeni bir teknoloji geliştirdi ve bu alandaki bilimsel çalışmalarını günümüzde de sürdürüyor. 2015 yılında IBM ve Pekin’deki Tsinghua Üniversitesi işbirliğine giderek, karbon nanotüplerin su filtresi olarak kullanılması için deneyler yapmaya başladı. Mevcut sistemlerden çok daha az enerji kullanarak, çok daha etkin bir şekilde suyu temizlemeyi amaçlayan bu bilimsel çalışmaya dileyen herkes World Community Grid aracılığıyla ücretsiz destek olabiliyor.
Kaçakları önle ve milyarlarca litre suyu kurtar
Bugün, özellikle şehirlerdeki su taşınmasındaki kayıplar genellikle boru kaçaklarından ve buharlaşmadan kaynaklanıyor. Endüstri ve tarımda kaydedilen kayıp oranı, toplam su tüketiminin yüzde 90’ını oluşturuyor. Dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’nin nüfusu ve ekonomik gelişimi arttıkça, suya olan ihtiyacı da dramatik bir şekilde artıyor. Durum her ne kadar ürkütücü görünse de, teknolojiden yararlanarak bu kayıpları önlemek ve suyu verimli kullanmak mümkün.
IBM Ankara Bölge Müdürü Onur Buçukoğlu konu hakkında: “Ekonomik gelişim ile doğal kaynakların korunması çoğu zaman birbirine zıt iki amaç gibi algılandı. Günümüzde ise teknoloji ve doğa arasındaki ilişki farklı bir boyut almakta. Büyük Veri Analizi ve Nesnelerin İnterneti gibi yeni teknolojiler insanın daha verimli ve üretken olmasını sağlarken, aynı zamanda doğayı daha iyi anlamamızı ve onu daha iyi korumamızı sağlayacak şekilde evriliyor. Türkiye’nin su fakiri olmaması için bugünden akıllı su yönetimi ile ilgili adımlar atılması gerekiyor” dedi.