EPDK Hukuk Dairesi Başkanı M. Fatih Alkış, dağıtım şirketlerinin bir model üzerinde özelleştirildiğine dikkat çekerek, “Dağıtım şirketlerinin aldığı para, kayıp ve kaçak maliyetlerini karşılamıyor. Bunu karşılamaları da imkansız. Bu yine bir şekilde tüketicilere yansıtılacak” diye konuştu.
Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Hacettepe Üniversitesi Enerji Piyasaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (EPUAM) tarafından ‘Enerji Hukuku ve Yargı Kararları Sempozyumu’ düzenlendi. Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda yapılan sempozyuma Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Murat Tuncer, Yargıtay Birinci Başkanı Ali Alkan, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çağlar Özel ve Hacettepe Üniversitesi Enerji Piyasaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (EPUAM) Müdürü Prof. Dr. Necmiddin Bağdadioğlu, hukuk dünyası ve enerji sektörünün üst düzey yöneticileri katıldı. Hukuk fakültesi öğrencilerinin de yoğun ilgi gösterdiği sempozyumda gündemdeki pek çok konu tartışıldı.
“KAYIP-KAÇAKTA YASAL SÜREÇ BİTMEDİ”
Yöneticiliğini EPDK Kurul Üyesi Zekeriya Gökşenli’nin yaptığı “Elektrik Piyasasında Kayıp Kaçak Bedeli Ödeme Yükümlülüğüne Adli ve İdari Yargının Yaklaşımı” konulu panelde Yargıtay ve EPDK üyeleri yer aldı. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Üyesi Yusuf Memiş, kayıp-kaçak bedelinin faturaya yansıtılmaması yönünde verilen karara rağmen yasal sürecin henüz bitmediğini belirtti. Memiş, “Yargıtay Hukuk Genel Kurulu düzeltme yoluna giderse ve reddi halinde yasal süreç tamamlanacak. Ayrıca kayıp-kaçak bedelinin alınabileceği yönünde on sayfalık muhalefet şerhi yazdım. Teknik kaybın sıfıra inmesi enerjinin doğasına aykırıdır, bu bütün dünyada böyledir” diye konuştu.
“KAYIP-KAÇAK BEDELİNİ DAHA ÖNCE DE TÜKETİCİ ÖDÜYORDU”
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Tetkik Hakimi Mustafa Saldırım ise özelleştirmenin çok yeni olduğunu, yeni bir hukuk dalı olarak görüldüğünü ifade etti. Bu konunun bilinen kavram ve müesseselerle çözülmeye çalışıldığını ifade eden Saldırım, kayıp ve kaçak ile ilişkili sorunun ne olduğuna açık ve şeffaf bir şekilde odaklanılması gerektiğini ifade etti.
Faturalara yansıyan yaklaşık yüzde 10 kayıp-kaçak bedelinin normal olduğunu savunan Saldırım, “Fakat belli bir ölçüden sonra elektrik fiyatı olmadığı konusunda kaygılar ortaya çıkıyor” diye konuştu. Sorunun sosyal ve biraz da devlet politikası ile ilgili olduğunu belirten Saldırım, bu sorunun fiyatlara müdahale yoluyla giderilmeye çalışılmasının kanunlarla uyuşmadığını kaydetti.
EPDK Hukuk Dairesi Başkanı M. Fatih Alkış ise, dağıtım şirketlerinin bir model üzerinde özelleştirildiğine dikkat çekerek, “Dağıtım şirketlerinin aldığı para, kayıp ve kaçak maliyetlerini karşılamıyor. Bunu karşılamaları da imkansız. Bu yine bir şekilde tüketicilere yansıtılacak” diye konuştu. Özelleştirmeden önce de kayıp-kaçak bedelinin tüketicilerce ödendiğini hatırlatan Alkış, sözlerini şöyle sürdürdü:
“EPDK’nın görevi bu sistemi çalıştırmak, dağıtım şirketlerinin hedeflerini belirlemek ve bu sistemin başarılı olması için gerekli düzenlemeleri yapmaktır. EPDK bu oranları takip ediyor ve bir formül sayesinde kayıp ve kaçak bedeline tarifelerde yer veriyor. Eğer hedefler tutturulamaz ise dağıtım şirketi bunun zararına katlanacak. Tüketicinin tamamını ödediği bir yapıdan, asgari bir miktara geçiş için yapılmış bir çalışma. Bu şekilde özelleştirme öncesindeki durumdan çok daha iyiyiz.”