İş’in sürdürülebilir olması için barışın sürdürülebilirliği üzerinde duran BM, yerel uyuşmazlıklarda ‘İş insanları’na büyük görevler düştüğünü vurguluyor. Bu düşünceden esin alan arabulucular, iş insanları ve barış gönüllüleri 27-28 Şubat 2015’de İstanbul’da WMO(World Mediation Organization)’nun düzenlediği “Sürdürülebilir Barış ve İş” temalı sempozyumda bir araya gelerek, temsil ettikleri grupların bugüne kadar gerçekleştirdiklerini ve geleceğe ait projelerini konuşacaklar. Sempozyuma Dünya’nın pek çok ülkesinden alanında uzmanlar katılıyor.
İstanbul, 24 Şubat, 2015: Dünya’da uyuşmazlık çözümlerinde uygulanan arabuluculuk yöntemi, Doğu geleneğinin duygu, yaşanmışlık ve ilişkilerini; Batı geleneğinin sisteme, analitik düşünceye ve soruna odaklanan yaklaşımının sentezinden oluşuyor. Son 30 senede değişen uyuşmazlıkların çıkış noktasına ve gelişimine baktığımızda her kültürün birlikte ve kendi içinde çözüm bulmasının gerekliliği anlaşılıyor.
Dünya 20’inci yüzyılın son çeyreğinden itibaren hızlı bir değişim içinde. Bu geçiş döneminde Birleşmiş Milletler, bünyesinde uygun yapı değişikliğine giderek yerel uyuşmazlık çözüm uzmanları ve arabulucuların yetişmesine katkıda bulunuyor. Bu kapsamda World Mediaton Organization(Dünya Arabuluculuk Organizasyonu) tarafından düzenlenen bir sempozumla, Dünya Arabulucuları 27-28 Şubat 2015’de İstanbul Girne Amerikan Üniversitesi’nde bir araya geliyor. 4. Sempozyum İstanbul’da gerçekleşirken konuşmacılar ve katılımcılar “Sürdürülebilir Barış ve İş” konuşacak.
Dünya değişirken uyuşmazlık çözümlerinde yerel çözümler ön plana çıkıyor
Dünya’da son 30 senede kutuplar değişti. Dünya bu değişimler ile uyuşmazlıkların yerelde yaygınlaşmasını, din ve etnik uyuşmazlıkların son 20 senede tırmanışını, ötekileştirici yaklaşım ve dilin, bunun medyaya yansımasının nasıl yerelden küreye uzandığı gözlemledi. Bu durum Dünya’yı barış için başka çözüm yolları aramaya yöneltti.
Son zamanlarda kürede yaşanan ekonomik istikrarsızlık, dille tetiklenen şiddet ve kutuplaşma, bölgesel çatışmalar ve belirsizlikler, barış adına her birimize daha fazla sorumluluk getiriyor. Sadece bireyler değil, ekonominin lokomotifi şirketler, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, tüm eğitim öğretim camiası ve uluslararası organizasyonlara dünya barışını sürüdürebilir kılmak için büyük görevler düşüyor. Barışı bir hal veya an olarak ele almadan bireyden küreye uğrunda çaba sarf etmemiz gereken bir durum olarak düşünürsek, barışın sürekliliğinden ve yeryüzünde Sürdürülebilir Barıştan söz edebiliriz.
BM Türkiye ve Finlandiya’nın önerisi ile arabuluculuğu dünyaya yaygınlaştırma kararı aldı
2011 yılında Türkiye ve Finlandiya’nın hazırladığı taslağı onaylayarak arabuluculuğu dünya genelinde yaygınlaştırma kararı aldı. Bu karar kapsamında ülkeler “Arabuluculuk Dostları” olarak bir araya gelmekteler. Çözüm odaklı bireyler ve gönüllü çalışmalarla başlayan ve kanunlarla ülke çapında düzenlenen çalışmalar dünya geneline çığ gibi yayılıyor.
Birleşmiş Milletler yine barış amaçlı, kar amacı güden veya gütmeyen her tür organizasyonu ‘UN Global Compact’ (Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi) diye adlandırdığı ve sürdürülebilir barışa katkısı olacak 10 ilkeyi kabul etmesi için destekliyor.
Ülkemizde ve bu konuda Birleşmiş Milletler ile anlaşma imzalamaya hazır her kurum, “Global Compact Türkiye” adı altında faaliyet gösteren ofisten bu konuda bilgi alabiliyor.
İş İnsanları ve uluslararası arabulucular aynı platformda tartışıyor
Sürdürülebilir Barış ve İş Sempozyumu iş insanları ile uluslararası arabulucuları bir araya getirerek ortak yapılabilecek çalışmalara ilişkin fikir alış-verişi sağlamayı hedefliyor. İş insanlarını uluslararası arabulucu olmaları konusunda teşvik ederken, arabuluculara da, iş hayatında yeni ve farklı bir rol ile, Sürdürülebilir Barış danışmanlığı veya sözcülüğü yapmaları için farkındalık sunuyor.
Sürdürülebilir Barış ve İş Sempozyumu; sorumluluk almış ve almaya hazır arabulucularla iş insanlarını bir araya getirerek, sürüdürülebilir barışın farkındalığını artırmayı ve yaratılan sinerji ile daha verimli ve etkin projelerin yolunu açmayı hedefliyor. Barış sürecinin içten dışa ve dıştan içe hareket ettiği varsayımı ile şirketlerdeki içsel barışın bölgesel barışa, sürdürülebilir refaha ve bu etkileşimin iş hayatında barışa ve sürdürülebilir kalkınmaya etki edeceğini öngörülüyor.
Sempozyumun konuşmacıları kimler?
Sempozyum’un içeriğinde ön plana çıkan konuşmacılar arasında; TABA/AmCham Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Uğur Terzioğlu; Alarko Holding ve Alvimedica Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, Avrupa Kadın Girişimciler Büyükelçileri ve Uluslararası Arabuluculuk Merkezi Başkanı Nicoleta Muntenau, Professional & Business Women Turkiye Başkanı Arzu Özyol, Copenhag Üniversitesi Uyuşmazlık Çözümü Yüksek Lisans Programları Kürsü Başkanı Prof. Vibeke Vindelov, World Mediation Organization Başkanı Prof.Daniel Erdmann, Turcas Petrol Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurumsal Danışman Neslihan Tombul, WMO Küresel Strateji ve Pazarlama Direktörü Dr.Deniz Kite Güner ve Global Compact Türkiye adına Yönetim Kurulu Danışmanı Deniz Öztürk yer alıyor.
Global Compact Türkiye’yi temsil edecek katılımcı konuşmasında barış ile iş hayatının sürdürülebilirliğinde yapılabilecek işbirlikleri üzerinde duracak. Bu oturumdan çıkan sonuçlar Haziran ayında Berlin’de yapılacak 5’inci WMO ( World Mediation Organization) Sempozyumu’na katılan uluslararası barışsever ve barış uzmanları ile de paylaşılarak, bilginin daha geniş kitlelerle paylaşılması sağlanacak.
Sempozyumda ayrıca Hırvatistan, Sudan, Romanya, Pakistan, Lübnan ve Türkiye’den gelen katılımcılar, sunulardan sonra kendi aralarında iki grup çalışması tamamlayacaklar. Kolaylaştırıcılığını Selda Alemdar Dinçer, Kübra Kalkan ve Fadi el Hajjar yapacağı oturumlardaki başlıklar şöyle; “Küresel İlkeler’in farklı ülkelerde uygulama açısından zor olan maddeleri ve sebepleri”, “Organizasyonların sürdürülebilir barışı desteklemesi nasıl teşvik edilebilir”. Bu iki konuda yapılacak grup çalışmalarının sonuçları Haziran ayında yapılacak WMO- Uluslararası Arabuluculuk Organizasyonu 2015 Berlin Sempozyumu’nda paylaşılacak konular arsında yer alacak.
Sürdürülebilir Sanat
Sempozyum’da sürdürülebilirlik konusuna dikkat çekecek bir de sergi yer alıyor. Suat Güzel’in plastik, ahşap, cam ve kumaş gibi materyalleri dönüştürerek onlardan sanatsal objeler yaptığı eserlerin bulunacağı çok renkli ve yaratıcı sergisi Girne Amerikan Üniversitesi’nde 26 Şubat 3 Mart tarihleri arasında görülebilir.
Suat Güzel Kimdir; İlköğretimini Adana’da tamamlayan sanatçı, 1972 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil bölümünden mezun olmuştur. Tekstil tasarım üzerine bugüne kadar çalışmalarını
yürütmüş ve emekli olmuştur. Artık kendisini sadece sanatsal faaliyetlere yönlendiren sanatçı Plastik, Cam, Ahşap, Kumaş vb. materyallerden sanatsal çalışmalar yapıp sergilemekte aynı zamanda
sosyal sorumluluk projelerinde yer almaktadır. Çeşitli renklerde toplanan plastik, cam, ahşap atıklar atölyede temizlendikten sonra tasarım masasına alınır. İstenilen tasarım belirlenir ve bu doğrultuda objelerin dönüşümü başlar. Tasarıma göre objeler kesim, yapıştırma, bükme, ısıtma gibi bir çok aşamadan geçer ve sanatçının yorumuna göre sanatsal objelere dönüşür. Bu doğrultuda bir çok amaca yönelik çalışmalar yapılır. Bu amaçlara örnek vermek gerekirse çeşitli aydınlatma ve ışıklandırmalar, aksesuar ve iç mekan dekoratif objeler v.s. Bu sanatsal faaliyet el işçiliği ve uzun süren çalışmalarla elde edilir.