Ekonomi Bakanlığı’nın tebliği plastik sektörünü durdurdu. Hukukta suçluluğu ispat edilene kadar herkes masumdur. Ancak yeni uygulama masumiyetini ispat edene kadar plastik sektörünü suçlu kabul ediyor. 17 Şubat 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Atıkların İthalat Denetimi Tebliği (Ürün Güvenliği ve Denetimi: 2015/3)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Ürün Güvenliği ve Denetimi: 2015/27) ile hammadde ithalatında orijinalliği kanıtlama zorunluluğu getirildi. Yakın bölgelerden gümrük kapılarına gelen ürünler gümrükleri felç etmeye başladı.
Konuyla ilgili Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu’nun açıklaması;
Plastik sektörünü yakından etkileyen tebliğ çerçevesinde özellikle yakın bölgelerden gelen hammaddeler gümrüklerde yığılmaya başladı. Ancak sorun giderek büyüyor. Şu an Mersin ve Gürbulak sınır kapılardaki yığılmalar gün geçtikçe İstanbul gibi Türkiye’nin diğer büyük gümrüklerinde de etkili olmaya başlayacak. Özellikle gemi yoluyla gelen hammaddeler kapılara ulaştığında sorun daha da büyüyecek.
Yeni tebliğe göre ithalatçıların getirdikleri orijinal ürünün, orijinal olduğunu kanıtlaması isteniyor. Bu da şu anlama geliyor. Gümrüğe gelen hammaddelerden örnek alınması, akredite bir kuruluş tarafından orijinal olduğunun belgelenmesi ve daha sonra Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinden bu belge ile izin alınması. İşin ilginç yanı birçok çeşidi barındıran plastiklerin her biri için böyle bir testin yapılabilmesi ve tutarlı sonuçlar alınması da mümkün değildir.
Uygulama sonucu getirilen hammaddeler neredeyse 15-20 gün süre ile gümrükte bekleyecek. Böylece başta plastik sektörü olmak üzere plastiği üretiminde kullanan ambalaj, otomotiv, inşaat, medikal sektörlerindeki üretim durma noktasına gelecek.
Bugün plastik sektörü olarak yılda yaklaşık 6 milyon ton hammadde ithalatı yapıyoruz. Bu da 300 bin konteynır ithalat demek. Sadece bu bile gümrüklerde ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinde yığılmaların boyutunu gösterebilir. Ayrıca atık malzemeler ile ilgili faaliyet gösteren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın herhangi bir çevre kirliliği yaratmayan orijinal bir malzeme ile ilgili görevlendirilmesi de düşündürücüdür. Önerimiz; sanayicilerimizin zaten her biri dev global şirketler olan petrokimya tesislerinden ithal ettikleri hammaddenin 1. sınıf hammadde olduğunu belgeleyen ihracatçı firma garantisinin gümrüklerde geçerli olmasıdır.
Bugünkü uygulama devam ettiği takdirde; geçerliliği sorgulanır akredite belge maliyetleri, ürünlerin gümrükte bekleme süresinden kaynaklanan ardiye maliyetleri ile 6 milyon ton ithalatta ülke ekonomisinin kaybı yaklaşık 1 milyar TL’yi bulacaktır.
Ancak iş bununla bitmiyor bu maliyete sektörlerin gecikmelerden dolayı yaşayacağı üretim kayıplarını da ilave ettiğimizde ortaya çıkan mali boyut artarak büyüyor.
Ayrıca çok önemli bir konuda bu durumun yarattığı spekülatörler… Dün itibariyle elinde hammadde stoğu bulunan bazı firmalar fiyatları artırmaya başladı.
Ülkemizde üretim ve ihracat durmamalı, 500 milyarlık 2023 hedefine ancak bu şekilde ulaşabiliriz. Bugün plastik sektörü 14 bin KOBİ ve 250 bin kişilik istihdam ile büyümeye odaklı çalışıyor. Avrupa ikincisi dünya yedincisi konumumuzu bu tarz engeller zorluyor.
Hammadde ithalatının yüzde 1’lik bölümünü dahi oluşturmayan orijinal olmayan maddeden dolayı şu an tüm plastik sektörü ve ilgili sektörler durma noktasında ve bu kaybedilen her günle birlikte daha da büyüyecek.
Bu nedenle Ekonomi Bakanlığımızdan acilen tebliğin revizyonu konusunda destek bekliyoruz.