2014 yılının ilk Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Toplantısı 17 Nisan 2014 tarihinde Ankara’da gerçekleşti. Yılın ilk YİK toplantısının onur konuğu Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül oldu. Toplantıya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı.
Toplantının açılış konuşmalarını TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Erkut Yücaoğlu ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz gerçekleştirdi. Açılış konuşmalarının ardından toplantının onur konuğu olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bir konuşma gerçekleştirdi.
Erkut Yücaoğlu konuşmasında, seçimlerde kullanılan kutuplaştırıcı üslubun, basını baskılayıcı tutumun, güvenlik güçlerinin sert müdahalelerinin ve son olarak Twitter ve YouTube’a erişimin engellenmesinin dünyada olumsuz bir Türkiye algısı oluşturduğunu ifade ederek, “Devletin, vatandaşlarını bu zengin haber kaynağından yoksun bırakmadan, vergilendirme ve kişi haklarına saygı gösterme konusunda yeterli yerel kurallar geliştirebileceğini düşünüyoruz” dedi. Serbest piyasa mekanizmasının ve başta Merkez Bankası olmak üzere bağımsız kurumların hukuk devletinin güvencesi altında olmasının önemine işaret eden Yücaoğlu, şunları kaydetti: “TÜSİAD olarak çözüm sürecine de büyük önem veriyoruz. Bu sürecin olgun adımlarla sürdürülmesini istiyoruz. Adalete olan güveni yeniden tesis etmeliyiz. Bağımsız, tarafsız yargı algısını yeniden güçlendirmeliyiz. Yasama ve yürütmenin denetlenme fonksiyonunu yargı nezdinde etkin hale getirmeliyiz. Bütün bunları yaparak ekonomide de demokraside de gelişmemizin önünü açacağız . Bu süreçte TÜSİAD olarak her türlü desteği hazırız.”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz ise yaptığı konuşmada, Türkiye’nin gelişmiş ülkeler seviyesine yükselmesi için gelişmiş demokrasiye de sahip olması gerektiğini söyledi. Toplumu bir bütün olarak kucaklayan, çoğunluğun verdiği yetkiyi azınlığın haklarını da koruyarak kullanan bir yönetim anlayışının önemine işaret eden Yılmaz, “Bu yönetim anlayışını; kuvvetler ayrılığı, özerk kurumlar, idari tasarrufların denetime açıklığı, yönetimde şeffaflık, hesap verebilirlik gibi özelliklerle de zenginleştirmeliyiz” ifadesini kullandı. 30 Mart yerel seçimlerinin ardından önümüzdeki dönemde cumhurbaşkanının da ilk kez halk oylaması ile seçileceğini ve daha sonra genel seçimlerin yapılacağını hatırlatan Yılmaz, “Bu uzun maratonun ilk etabı olan yerel seçimler; sert siyasi çatışmalar, keskin kutuplaşmalar, vahim yolsuzluk ve devlet içi örgütlenme iddiaları ile maalesef hayli yıpratıcı geçti. Önümüzdeki dönemi de böyle geçirirsek demokrasimizi geliştirme konusunu tartışmaya toplumca mecalimiz kalmayacak korkusundayım. Bu yüzden yönetim üslubumuzu, demokrasiye verdiğimiz anlamı tartışmak için en uygun zamandayız diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Toplantıya onur konuğu olarak katılan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise yaptığı konuşmada, Türk ekonomisinin ana motorunun özel sektör olduğunu belirtti ve “2000’li yıllara kadar büyük sıkıntılar çekildiyse de trend bugün daima özel sektörü öne çıkartan bir şekilde devam etmiştir. Geçmişi en iyi bilen sizlersiniz, eli taşın altında olan insanlardır işadamları. Başarıları da sıkıntıları da en iyi siz bilirsiniz.” dedi. İş aleminin başarısının hükümetin olduğu kadar devletin de başarısı olarak görüldüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, “Özel sektör ne kadar gelişirse sizler ne kadar başarılı olursanız Türkiye’nin ekonomik göstergelerinde olumluluk gelişir. Sizler moralinizi bozmayın. İnanıyorum ki bu söylediklerimin herkes farkındadır. Önemli olan tartışmaların kırıcı olmaması. Herkes fikrini söyleyecektir. Düşüncesini ortaya koyacaktır. Hepimiz yeri geldiğinde düşüncelerimizi ifade edeceğiz. Muhakkak ki bunlar dinleniyor ve kulak veriliyordur.” şeklinde konuştu.
YİK Divanı ve Yönetim Kurulu’nun önerileri doğrultusunda, TÜSİAD üyeleriyle istişare bölümünün öncesinde, istişare sürecinin verimliliğini artırmayı teminen Türkiye’nin iktisadi ve siyasi gelişimi üzerinde ihtisas konularına göre analizlerini paylaşan uzmanlar programda yer aldılar.
Gerçekleştirdiği toplumsal analizler ile orta-uzun dönem sosyolojik gelişmelere ışık tutmaya çalışan araştırma kurumlarından biri olan KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Tarhan Erdem ve Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Türkiye seçmeninin yerel seçim davranışı ve siyaset sosyolojisi açısından önümüzdeki dönemin hareketliliğini değerlendirdi.
Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nın diğer uzman konuğu ABD Merkez Bankası’nda (FED) görev almış, Avrupa Merkez Bankası ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda ise önemli araştırma projelerini yürütmüş Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Refet Gürkaynak oldu. Gürkaynak, küresel krizden çıkış dinamiklerini ve bu çerçevede Türkiye ekonomisinin, özellikle önemli seçimleri gerçekleştireceği önümüzdeki kısa dönemde, küresel iktisadi gelişmelerden nasıl etkilenebileceğini hakkındaki görüşlerini katılımcılarla paylaştı.