Ankara, 25 Eylül 2014.- Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Yağız Eyüboğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri, yeni sanayi reformu, istihdamın arttırılması, iş sağlığı ve güvenliği başta olmak üzere, çeşitli konularda görüş alış verişinde bulunmak üzere, Hükümet ve Muhalefet temsilcileriyle temaslarda bulundu.
TİSK Heyeti, 23 Eylül 2014 tarihinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ı ve MHP Genel Başkanı Prof. Dr. Devlet Bahçeli’yi; 24 Eylül 2014 tarihinde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’i ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ı makamlarında ziyaret etti.
Ziyaretler sırasında TİSK’in faaliyetleri ve gelecek dönem çalışmaları hakkında bilgi veren Yönetim Kurulu Başkanı Yağız Eyüboğlu, içinde bulunulan dönemde, kalkınma ve istihdamın, bütün sosyal paydaşların gündeminin ilk sırasında yer aldığını memnuniyetle gözlemlediklerini dile getirdi. Eyüboğlu, Türkiye’yi orta gelir tuzağından kurtaracak çıkış kapısının, yeni sanayileşme reformu olduğuna inandıklarını vurguladı. Yağız Eyüboğlu, 62. Hükümetin ekonomideki ilk icraatları arasında yer alması beklenen ve yurtiçi üretimin desteklenmesini öngören “sanayi dönüşüm programları”na TİSK olarak her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduklarını belirtti. İlgili Bakanlarla yapılan görüşmeleri değerlendiren Eyüboğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ziyaretlerimiz sırasında Türk İşverenlerinin görüş ve önerilerini aktarıp ülkemizde istihdamı artıracak yatırımların önünü açmak, endüstri ilişkilerini çağın gereklerine göre yenilemek, rekabetçi ürün ve hizmet sunan işkollarını uluslararası pazarlarda desteklemek üzere atılacak her adımda her türlü işbirliğine hazır olduğumuzu dile getirdik.
Görüşmelerimizde ele aldığımız önemli konulardan biri işsizlikti. Bu kapsamda, yayımlanan “Ulusal İstihdam Stratejisi”nin, 2023 hedeflerine ulaşmada önemli bir katma değer yaratacağına yürekten inandığımızı başta Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız olmak üzere, ilgili Bakanlarımıza aktarma fırsatı bulduk. Kadının işgücüne katılımının 2004’ten bu yana 8 puan yükselerek yüzde 30’un üzerine çıkmasından duyduğumuz memnuniyetimizi ifade ettik. Aynı zamanda, OECD ortalamasının neredeyse yarısı kadar olan bu oranın artırılması için, uzun vadede eğitim ve esnek çalışma modellerinin devreye alınması gerektiğini, böylece kadınların işgücüne katılımının gelişmiş ülkeler seviyesine çıkartılmasının mümkün olabileceğini paylaştık.
Gündemimizin önemli bir diğer maddesi iş kazalarıydı. İş kazalarının, özellikle son dönemde yaşadığımız kazaların ışığında, kabul edilemez olduğunu bir kez daha Sayın Bakanlarımızla yaptığımız görüşmelerde ifade etme olanağını bulduk. Bu sorunu konunun bütün paydaşlarıyla beraber, bu sorunu çözmek için TİSK olarak her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduğumuzu yineledik.
Yapılan düzenlemeler ile idari, cezai ve hukuki yaptırımlar büyük oranda artırılmasına rağmen sorunlar ne yazık ki bitmemiştir. Görüşmelerimizde, yaşanan her önemli iş kazası sonrasında tepki yasaları çıkartılmasının doğru olmadığını, zira konunun bir eğitim ve bilinç sorunu olduğunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’ndaki cezaların Türk yasa külliyatındaki en ağır cezalar olmasına rağmen iş kazalarının devam ettiği yönündeki görüşlerimizi Bakanlarımızla paylaştık. Kanun koyucunun, düzgün çalışan işletmeleri, düzgün olmayanlardan ayırmasına da ihtiyaç bulunduğunu, bu noktada, cezalandırma mekanizmasından ayrı olarak düzgün çalışan işletmelerin teşvik edilmesinin de önem taşıdığını vurguladık. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın bu konuda çalışmalarının bulunduğunu memnuniyetle öğrendik.”
Mesleki eğitim ve mesleki yeterlilik konusunda da işveren tarafının görüşlerini paylaşma fırsatı bulduklarını belirten Eyüboğlu: “Sınav ve belgelendirme kuruluşların mali açıdan desteklenmeleri ve belge sahibi işçileri çalıştıran işverenler için teşviklerin daha güçlü biçimde uygulanması ve mevcut teşviklerden yararlanma sürelerinin artırılması gerekmektedir” dedi.
Ekonomik ve Sosyal Konsey’in oluşumunda sosyal tarafların temsilinin ağırlıkta olmasının faydalı olacağını ve Konsey’in işlevsel hale getirilmesi gerektiği kaydeden Eyüboğlu, kalkınma çabalarında paydaşların eşgüdümünün ve ortak bir irade etrafında kararlılık göstermesinin son derece değerli olduğunu belirtti.
Türkiye’nin kendi sanayi sektörünü katma değeri yüksek ve teknoloji bazlı üretim, yatırım ve ihracat hedefleri doğrultusunda dönüştürmek üzere, tüm kamusal politikaları yeniden tasarlayarak bir an önce harekete geçirmesi gerektiğini ifade eden Eyüboğlu: “Sanayi üretiminin GSMH içindeki payının artırılması öncelikli hedef olmalıdır. Artık vakit kaybına tahammül yoktur. ABD, Almanya, Fransa, Japonya gibi gelişmiş ülkeler dahi küresel krizin verdiği dersle yeniden sanayileşmeye sarılmış durumdadır” dedi.