Binalarda su yalıtımı yapılarak, deprem gibi afetlerde can kayıplarının yüksek oranda önlenebileceği bildirildi.
Uzmanlar, deprem riski bulunan gelişmiş ülkelerde, su yalıtımı yasal olarak zorunlu tutulurken, yüzölçümünün yüzde 92’si deprem kuşağında olan Türkiye’de böyle bir zorunluluğun bulunmamasının afetlerde yıkım riskini artırdığını ifade ediyor.
Isı ve su yalıtımı sektörünün önde gelen firmalarından Canpa Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özcan, depremden korkmadan evlerinde konforlu yaşamak isteyenlerin, öncelikle binalarında su yalıtımı olup olmadığına bakmalarını istedi.
Özcan, 1999 Marmara depreminde yıkılan binaların yüzde 64’ünün, su yalıtımının yetersiz oluşu nedeniyle taşıyıcı betonun içindeki demirin paslanması sonucu çöktüğünün araştırmalarla saptandığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Depremin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından incelenen 55 bin 651 konut ve işyerinin yüzde 79’u hasarlı bulundu. Bu binaların yüzde 64’ünde hasar nedeni nemin yol açtığı korozyondu. Sadece bu depremde, resmi rakamlara göre 20 bine yakın kişi öldü, binlerce kişi yaralandı veya sakat kaldı. 130 binden fazla bina çöktü, 600 bin kişi evinden oldu. 16 milyon kişi şu ya da bu şekilde depremden etkilendi. Eğer bu binalarda su yalıtımı yapılmış olsaydı, bu ölçekteki bir afetten çok daha az yara alarak çıkabilirdik. Araştırmalar açıkça ortaya koyuyor ki, su yalıtımı yapılmış olsaydı, yıkılan bu binaların yüzde 64’ü ayakta kalacaktı. Yani, ölümler de yaralanmalar da aynı oranda azalacaktı.”
-“Kentsel dönüşüm çok önemli”-
Yalıtım yapılmayan binalarda, yağmur ve yeraltı sularının binanın temeline sızarak, taşıyıcı betonlardaki demire ulaşarak korozyona neden olduğunu vurgulayan Özcan, şöyle devam etti:
“Korozyona uğrayan, paslanan demir de en ufak bir sarsıntıda adeta toz haline geliyor. Yaşadığımız depremlerde binaların çoğu böyle yerle bir oldu. Yani, yıkılma temelden başlıyor. Temelinde su yalıtımı olmayan apartmanlarda yaşayan milyonlarca insan var. Şu anda ‘dikey mezarlarda’ yaşıyoruz. Sadece bekliyoruz, ne zaman deprem olacak diye…
Bu nedenle kentsel dönüşüm çok önemli. Devlet bu konuda önemli adımlar attı. TOKİ ve yeni yapılan kentsel dönüşüm projelerinde su yalıtımı yapılıyor. Kentsel dönüşümün önemli amaçlarından biri, su yalıtımı olmayan binaları yenilemek ve ölümleri engellemek. Diğer bir amaç da enerji kaybı çok yüksek olan ülkemizde, enerji ithalatını azaltmak için ısı yalıtımı yaptırtmak. “
-Uygulama önemli-
Murat Özcan, yalıtım işinde kullanılan malzemenin yanında uygulama tekniğinin büyük önem taşıdığını ifade ederek, şu bilgileri verdi:
“Canpa olarak, depremden korkmayan ve evlerinde konforlu yaşayan medeni toplumlar seviyesinde bir ülke yaratmak için çalışıyoruz. Bu amaçla, Canpa Akademi’yi kurduk. Canpa’lı olmanın da okulu var diyoruz. Biz işimizi sanatımız olarak görüyoruz. Sunduğumuz hizmetlerin güvenilirlik sorumluluğunu taşımaktan gurur duyuyoruz. Pazardaki lider konumumuzu korumak için ‘her şeyi bilen değil, her gün öğrenen bir ekip’ olmaya gayret ediyoruz. Canpa Akademi’de tüm ekibimize yılda en az 8 kez eğitim vererek, bilgilerinin güncel kalmasını hedefliyoruz. Bu eğitimlerin bazıları düzenli verilirken, yıldan yıla değişen eğitimlerimiz de var. En önemlisi, depreme karşı su yalıtımı eğitimimiz var. Talep edildiğinde bu eğitimi ücretsiz veriyoruz. Bu yıl üniversitelerle işbirliği yapacağız. Ekibimiz gidip, depreme karşı su yalıtımının nasıl yapıldığını anlatacak.”