Türkiye’nin, devlet ve özel sektör işbirliğiyle tekstil sektöründeki en geniş çaplı sürdürülebilir ekonomi hareketlerinden biri olacak “Tekstilde 21. Yüzyılın yeni imalat bölgesi: İnsana ve Çevreye Duyarlı Üretim Sahası” projesini hayata geçirmek üzere T.C Ekonomi Bakanlığı, T.C Kalkınma Bakanlığı, Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA), FG Group önderliğinde kurulan Güvenilir Sürdürülebilir ve Çevreci Üretim Derneği (GÜÇDER) ve Amsterdam Belediyesi bir araya geldi. “Sürdürülebilir yaşam” sorumluluğu bilinciyle hayata geçirilen Proje; Iğdır, Ağrı, Kars ve Ardahan illerinde başlatılarak, Anadolu’yu tekstil alanında dünyanın önde gelen insana ve çevreye saygılı üretimin üssü konumuna getirmeyi hedefliyor.
T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı tarafından desteklenen ve KOSGEB, TİM, İŞKUR, Halkbank, Vakıfbank, Ağrı Valiliği, Ardahan Valiliği, Iğdır Valiliği ve Kars Valiliği’nin de içinde yer aldığı “Tekstilde 21. yüzyılın yeni imalat bölgesi: İnsana ve Çevreye Duyarlı Üretim Sahası” projesi için 18 Aralık 2013, Çarşamba günü bir lansman gerçekleştirildi.
Toplantıya, T.C. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Vekili İbrahim Şenel, AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, SERHAT Kalkınma Ajansı Başkanı ve Kars Valisi Eyüp Tepe, Hollandalı Fronteer Strateji Yetkilisi James Veenhoff ile GÜÇDER / FG Group Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Gözaçan katıldı.
‘Made in Turkey’ eşittir insana ve çevreye duyarlı üretim olacak
Türkiye’nin insana ve çevreye duyarlı üretim konusunda dünyaya örnek bir üretim üssü olmasının hedeflendiği projeyle, ‘Made in Turkey’nin global çapta prestijine de katkı sağlanacak.
Toplantıda söz alan GÜÇDER ve FG Group Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Gözaçan, günümüzde sürdürülebilirliğin sadece şirketlerin değil tüketicinin de satın almalarında önemle üzerinde durduğu bir yaklaşım haline geldiğine dikkat çekerek, “Artık insanlar satın aldıkları ürünlerin üretim aşamalarındaki çevre ve insan faktörlerine büyük önem vermektedir. Buna bağlı olarak global markalarda prestij artık “ İnsan ve Çevre” odaklı olmaktır. “Sürdürülebilir Moda” ve “Sürdürülebilir Tekstil” sektörün en önemli gündemidir” diye konuştu. Gözaçan, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye bütün alanlarda markalaşma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bu ilerlemenin sonucunda Türkiye tekstil sektöründe “Made in Turkey” ibaresinin değerini arttırma imkanını yakalarken, diğer taraftan dünyanın ilk “İnsana ve Çevreye Duyarlı Üretim” ülkesi olma fırsatını elinde bulundurduğunu görüyoruz. Dünyanın prestijli markaları için “İnsan ve Çevre” faktörü, diğer tüm öğelerin önüne geçmiş durumda. Aranan bu özelliğin yanına biz artık “Made in Turkey” ibaresini ekliyoruz. Proje hem hayata geçirelecek iller için hem de sektör için dönüm noktası olacak. İnanıyoruz ki projemizle birlikte “Made in Turkey”, yakın bir gelecekte “İnsana ve Çevreye Duyarlı Üretim” ile eşanlamlı hale gelecek. Böylece Türkiye’nin varolan moda ve lojistik avantajının yanına sürdürülebilirliği de ekleyerek, rakip ülkelere karşı elimizi kuvvetlendireceğiz” dedi.
“İnsana ve Çevreye Duyarlı Üretim Sahası Projesi”nin Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan illerinde bulunan tekstil yatırımcılarını aynı çatı altında toplayarak, bu bölgede BCSI standartlarına uygun çevreye duyarlı, insan sağlığına uygun, güvenli bir üretim sahası yaratmayı amaçlayan bir üretim projesi olduğunun altını çizen Gözaçan, konuya ilişkin olarak şunları söyledi:
“Bu proje ile Serhat illerinin ve Türkiye Devleti’nin desteğini arkamıza alarak, söz konusu bölgenin kalkınmasına ve dünya markalarının aradığı ‘güvenilir ve sürdürülebilir üretim’in adresinin Türkiye olmasına katkıda bulunacağız. ‘İnsan ve çevre” faktörünü çok önemseyen dünyanın en prestijli markalarını, bölgemizde üretim yapmaları ve ürün satın almaları için teşvik edeceğiz. GÜÇDER olarak, Amsterdam Belediyesi’nin de desteğini alarak ‘İnsana ve Çevreye Duyarlı Üretim Bölgesi’nin avantajıyla “Made in Turkey” markasını dünya devlerine pazarlama ve tanıtım için çalışacağız. Mayıs 2014’te yine Grubumuzun ve Amsterdam Belediyesi’nin desteği ile Amsterdam’da gerçekleşecek sürdürülebilirlik temalı Kingpins Fuar’ında yaklaşık 120 milyar Euro’luk dünya tekstil sektörünü GÜÇDER üyeleri ile bir araya getirmek üzere çalışmalara başladık. Böylelikle projenin dünya lansmanını da Amsterdam’da yapmış olacağız.”
Gözaçan, “İnsana ve Çevreye Duyarlı Üretim Sahası’nda üretilen ürünlerin birim fiyatları, hem bölgenin teşvik yardımları sayesinde, hem de işçiliğin ve devletin çeşitli organlarının maddi-manevi destekleri nedeniyle, sektörün ucuz üretici ülkeleri Pakistan-Çin ile yarışır hale gelecek. Bu sayede markaların Uzakdoğu bütçelerinden bir bölümünü de Türkiye’ye kaydırma fırsatı yakalanmış olacak” dedi.
4 bin 500 kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor
Projenin ilk etapta ana illerinin Iğdır, Ağrı, Kars ve Ardahan olduğunu belirten Gözaçan, bu bölgelerde kurulacak üretim merkezlerinde 4 bin 500 kişiye istihdam sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Her bir şehrin farklı bir ürün grubunun ana merkezi olacağını belirten GÜÇDER ve FG Group Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Gözaçan, “Iğdır – Denim, Kars – Non-Denim, Ardahan- Örme, Ağrı- Penye ve Triko üretiminin merkezi olacak. Bu illerde yatırım yapacakları desteklemek amacıyla da, 10 yıl süreyle teşvik verilmesi, yüzde 90 vergi indirimi uygulanması, yüzde 40 yatırıma katkı yapılması planlanıyor. Bu kapsamda Iğdır’daki ilk yatırımı FG Group olarak hayata geçirdik. Şimdi de diğer illerimiz olan; Kars, Ardahan ve Ağrı’ya tekstil yatırımcılarını yatırım yapmaları için bekliyoruz.” dedi.
Kadınların istihdama katılımı artacak
Projenin Türkiye’nin en büyük devlet ve özel sektör işbirliklerinden biri olacağını söyleyen Gözaçan, projenin bir diğer görevinin de sosyal sorumluluk olduğuna dikkat çekti. Gözaçan, “Kadınlarımızın ekonomiye ve üretime katkı sağlamaları bölgenin kalkınmasına destek verirken, sürdürülebilirlik standartları ile çağdaş şartlarda çalışacak insanlarımız ekonomiye ve barışa destek olacak. Ayrıca örneğin denim sektörünün yaşadığı tehlikeli hastalıkların da önüne geçilecek. Getireceğimiz standartlarla tek bir işletmede, %48 sudan, %68 buhardan, %57 elektrikten ve %57 zamandan tasarruf edilecek. Bu tasarruflar sayesinde “yeşil” üretimi mümkün kıldığımız gibi, aynı zamanda sürdürülebilir olmanın da kapılarını açmış oluyoruz” dedi.
FG Tekstil’in Iğdır’daki fabrikası projeye örnek oluyor
FG Group bünyesinde yer alan FG Tekstil’in 2013 yılı Haziran ayında faaliyete geçirdiği Iğdır’daki denim üretim tesisi, “Tekstilde 21. Yüzyılın yeni imalat bölgesi: İnsana ve Çevreye Duyarlı Üretim Sahası” Projesine öncülük ediyor. FG Group Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Gözaçan, Iğdır’daki Fabrika’dan aldığı güçle diğer iller olan; Kars, Ağrı ve Ardahan’a yeni yatırımcılar çekmek için gerek ulusal gerekse uluslar arası platformlarda görüşmelerini sürdürüyor.
Proje kapsamında ilk olarak hayata geçen Iğdır’daki Fabrika’da toplam 1000 kişi istihdam edilirken, Tesis, FG Group’un dünyaya açılacağı üs olarak da yerini alacak. Grup; Avrupa, İskandinavya, Rusya ve Japonya’ya ihraç ettiği Fuga markasını Iğdır’daki teşvikler sayesinde Hindistan ve Amerika’dan sonra Çin pazarına da sokacak. Aynı şekilde Grubun Tiger Hill markası da Iğdır’dan dünyaya ihraç edilecek. Öte yandan, FG Group Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Gözaçan’ın öncülüğünde başlatılan çalışmalarla, Dünya Denim Şehirleri Projesi kapsamına Iğdır’ın da girmesi konusunda çalışmalar yürütülüyor.
SERKA Yönetim Kurulu Başkanı ve Kars Valisi Eyüp Tepe, yeşil üretim sahası ile Kars, Ağrı, Ardahan ve Iğdır illerinden oluşan Serhat Bölgesi’nin makûs talihini değiştirecek adımlar atıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Bildiğiniz üzere bölgemiz Türkiye’nin en fazla göç veren bölgelerinden birisidir. Bölgemiz insanının neden göç ettiği sorulduğunda bunun cevabını işsizlik, eğitim ve sağlık imkânları ile ekonomik faaliyetlerin sınırlı olması, iklim gibi nedenlere bağlamak imkân dâhilindedir; ancak tüm bunları insanların geleceklerini bu topraklarda görmemek başlığı altında toplayabiliriz.
“Bölgemizin bu talihini değiştirmek yine bizlerin elindedir. Siz değerli işadamlarımıza şunu açıklıkla ifade ediyorum ki artık bölgemiz erişilemeyen bir yer olmaktan çıkmakla kalmamış büyük potansiyel vadeden bir gelişmenin de ortasında yer almıştır. Serhat Bölgesi tekrar ihtişamlı günlerine kavuşmak için gün saymaktadır. Özellikle Kars-Tiflis-Bakü demiryolu projesinin 2015 yılında tamamlanmasıyla birlikte Serhat Bölgesi’nin sadece çehresi değil iklimi de değişecektir. Bölgeye umut ve gelecek beklentisi hâkim olacaktır. Bu hedefe elbette ki sadece devletin çabalarıyla ulaşılamayacaktır. Burada özel sektöre ve sivil toplum kuruluşlarına da büyük görevler düşmektedir.”
Tepe, 2023 hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin 500 milyar dolar ihracat hedefi olduğunu hatırlatarak, bu rakamlara ulaşmanın sadece İstanbul’un, Bursa’nın veya İzmir’in çabalarıyla mümkün olamayacağına, bu nedenle ülkemizdeki her ilimize, potansiyeli çerçevesinde büyük görevler düştüğüne dikkat çekti. Tepe, şunları söyledi:
“Hedeflerimize ulaşmak için olağanüstü çabalar ve stratejiler belirleyerek pazarlama yönümüzü güçlendirmemiz gerekmektedir. İşte İnsana ve Çevreye Duyarlı Üretim Sahası Serhat Bölgesi’ni markalaştırarak, hem işsizliği azaltacak hem de ihracata büyük katkıda bulunacaktır. Projemiz Avrupa veya ABD menşeili büyük markaların Asya ve Afrika’da yaptırdıkları üretimlerin çoğunda insani değerlere aykırı bir şekilde üretim yapıldığının anlaşılması üzerine ortaya çıkmış bir fikirdir. Büyük markalar bir araya gelerek bazı stratejiler belirlemekte ve bunları uygulamaya koymaktadırlar. Bu stratejilerin başında kendi kontrollerinde gelişen insana ve çevreye duyarlı üretim sahaları kurmak gelmektedir. Bahsettiğimiz dünya devleri yıllık yaklaşık 20 milyar Avro’luk bir alım gerçekleştirmektedirler. Bu alımlarını yavaş yavaş insana ve çevreye duyarlı üretim sahalarına kaydırmak istemektedirler. Belirledikleri strateji gereği yeni üretim sahalarının oluştuğu bu süreçte Türkiye’nin yeri ve önemi ise tartışılmazdır. Zira Türkiye, hem Avrupa Birliği mevzuatına uygun hukuk sistemine sahip olması, hem AB ile gümrük birliğinde yer alması, hem teslimatta hızlı davranması, hem işçilikte kaliteli olması, hem de marka çıkarabilme ve tasarım yönünün güçlü olması nedenleriyle tercih edilen bir ülkedir. Bu kıstasların tamamının bir arada bulunabildiği ülke sayısı ise oldukça sınırlıdır.”
Fronteer Strateji’den James Veenhoff:
“Hep birlikte endüstrimizin işleyişini değiştirebilir, yeni bir gelecek inşa edebiliriz”
Hollandalı Fronteer Strateji adına konuşan James Veenhoff, moda endüstrisinin insanların hayatına pek çok güzellik getirdiğini söyleyerek, ” Denim ve moda Amsterdam’da ciddi bir iş kolu. Bizler Tommy Hilfiger, Gstar, Scotch & Soda gibi markalarla birlikte sektörde bir değişim yaratmamız gerektiğini anladık. Lider markalar ve NGO’ların katkısıyla gelecek 10 yıl içerisinde moda sektörünü daha şeffaf, daha adil bir hale getirmek için işbirliği içine girdik.
Mayıs ayında sektörün geleceğini planlamak ve yeni fikirler yaratmak amacıyla 55 milyar Euro’luk moda endüstrisinin liderleri ‘Denim Günleri’nde bir araya gelecek. Hep birlikte endüstrimizin işleyişini değiştirebilir, yeni bir gelecek inşa edebiliriz” şeklinde konuştu.
‘Amsterdam Jean Okulu’ hakkında da bilgi veren Veenhoff, “Birlikte yeni bir jenerasyon yetiştirebiliriz. Jean Okulu sadece marka ve dizayn alanında değil, daha önemlisi teknoloji ve sürdürülebilirlik alanında da genç yetenekler yetiştirmeyi amaçlıyor. İnanıyoruz ki yeni jenerasyon sektörü değiştirecek. Biz bu proje için projenin tüm ortaklarından Amsterdam’dan ve Türkiye’den ilham alıyoruz. Projenin önceki yıllarında Amsterdam’dan bir grup Iğdır’ı dolaştı ve planlarını aktardı. Şimdi projelerimizi hayata geçirmek için daha büyük bir tutkuyla çalışıyoruz. Fabrikalardaki üretim ve tasarımlar yüksek kalitede ve makul fiyatta” dedi.
Veenhoff konuşmasını “Daha fazla Bangladeş, daha fazla kirlilik, daha fazla çocuk işçi, daha fazla çalışan istismarına hayır diyoruz. Ancak bunu tek başımıza başaramayız, bu hep birlikte yapmamız gereken bir şey. Amsterdam markaları ve Türk üreticileri birlik olarak endüstriyi değiştirebiliriz” diyerek bitirdi.
Yatırım yapılan iller hakkında genel bilgiler:
“Iğdır, FG Tekstil’in yatırımıyla denim üretim merkezi olma yolunda”
Eskiden kervan yolları üzerinde önemli bir durak olan Iğdır ilinde, ekonomi büyük ölçüde tarıma dayalıdır. Aras Nehri’nin suladığı ova, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki en önemli bitkisel üretim alanlarından biri olarak öne çıkıyor. İlde sanayi tesisleri, genel olarak tarımsal üretimden sağlanan hammadde kaynaklarına dayanılarak kurulurken, Türkiye’nin Ermenistan, İran ve Nahcivan olmak üzere 3 ülke ile sınır olan tek ilidir. Türkiye’deki tır varlığının %4’ü Iğdır’da olup, ihracat rakamları açısından Doğu Anadolu Bölgesi’nde 3. sırada yer alıyor.
Nüfus: 190.409
İstihdam hedefi: 1000 kişi
“Kars, non-denim üretim merkezi olacak”
En önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Çayır ve otlak alanlarının geniş yer kaplaması nedeniyle ilde küçük ve büyük baş hayvancılığı oldukça gelişmiştir. Sarıkamış, kayak merkezi ve Ani harabeleri ile önemli bir turizm bölgesi. Kentte süt ürünleri imalatı oldukça yaygın olup, bu imalathaneler sezonluk çalışıyor. Kars’ta öte yandan devlet tarafından kurulan ve özel sektöre devredilen çimento, yem, süt ürünleri, ayakkabı fabrikaları mevcut. Çok fazla göç veren Kars’ın 2015 yılında açılacak olan Tiflis demiryolu sayesinde Çin ve Orta Asya ile bağlantısı kurulacak.
Nüfus: 304.821
İstihdam Hedefi: 1.000 kişi
“Ağrı, penye ve triko merkezi olacak”
Halkın geçimi genelde tarım ve hayvancılığa dayanıyor. Ekonomi, tarımdan çok hayvancılık ve hayvan ürünlerine dayalı. Düzlük alanların daha verimli olduğu Ağrı’da genellikle tarla ziraatına dayalı tarım ve hayvancılık gelişmiştir. Ağrı, Gürbulak – Kapıkule güzergâhını oluşturan tarihi İpek Yolu üzerinde yer alıyor. Ağrı, kalkınmada birinci derecede öncelikli iller arasında yer alırken, kişi başına düşen milli gelir bakımından ise en son sıralarda bulunmaktadır.
Nüfus: 552.404
İstihdam Hedefi: 2.000 kişi
“Ardahan, örme grubu merkezi olacak”
İlin ekonomisi hayvancılık ve tarıma dayanır. Sanayi ve turizm sektörü fazla gelişmemiştir. İlde hayvancılığa bağlı olarak süt toplama merkezleri, küçük çaplı mandıralar yer alır. En büyük sanayi kuruluşu, hayvan besiciliği ve hayvan ürünleri imalatı yapar.
Nüfus: 106.643
İstihdam Hedefi: 500 kişi