Ankara – Telefonda kendilerini polis ve savcı olarak tanıtıp aralarında ünlü isimlerin de yer aldığı kişileri dolandıranların son kurbanı Burak Yılmaz oldu. Burak Yılmaz’ın da aralarında bulunduğu mağdurların genellikle “korku oto hipnozu” uygulanarak kandırıldığı bildirildi.
Birbirinden ilginç yöntemlerle insanları telefonda kandırarak banka hesaplarından paralarını çektirip çöp kovalarına, ağaç altlarına kendi elleriyle bıraktıran dolandırıcıların gücü nereden geliyor? Yazılı ve görsel medyada telefon dolandırıcılarına karşı dikkatli ve uyanık olunmasına ilişkin haberler yapılırken, emniyet yetkililerinden “savcı, polis, hakim telefonla aramaz” açıklamalarına rağmen, neden hala bu dolandırıcıların tuzağına düşülüyor? Üstelik bu tuzağa düşenlerin arasında Prof. Dr. Canan Karatay ve ünlü futbolcu Burak Yılmaz gibi toplumda tanınmış ve başarılı isimlerin de olması çok şaşırtıcı değil mi? Peki nedir bu dolandırıcıların kullandığı yöntem?..
NLP Uzmanları Derneği Başkanı ve NLP DAP Danışmanlık ve Eğitim Merkezi sahibi Mustafa Kılınç, insan beyninin gelişmeler karşısında “kaçmak” veya “savaşmak” olguları üzerinden işlem yaptığını söyledi.
Son dönemlerde sıkça karşılaşılan telefon dolandırıcılarının da korku duygusunu artırıp beynin savaşma kapasitesini alt ettiğini anlatan Kılınç, “Fon müzikte polis telsizi vererek kişilerin acıdan kaçma ve korunma ihtiyacını harekete geçiren korku duygusu tetikleniyor. Korku devreye girdiğinde mantıklı düşünme, zihinde otomatik olarak devre dışı kalıyor. O dakikadan sonra da dolandırıcının korku oto hipnozu altına giren kişiler, karşısındakinin her söylediğini yapmaya hazır hale geliyor. Sorgulama, düşünme, savaşma ya da itiraz etme davranışı rafa kaldırılıyor” dedi.
Kılınç, kişilerin korku seviyesi yükselmeye başladığında sadece kaçınma ve istenileni yapma dürtülerinin maksimum seviyeye yükseldiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Telefon dolandırıcılarının tuzağına, onca yapılan uyarıya her gün onlarca insan düşüyor. Medyadan takip ettiğimiz kadarıyla son kurban da milli futbolcu Burak Yılmaz oldu. Burak Yılmaz telefonda korku oto hipnozu edilmemiş olsaydı, istenilenlerin düzmece olduğunu sorgulayarak çözebilirdi. Ama Valilikten yardım talebi altında gerçekleştirilen telefon görüşmesinde Yılmaz’ın ünlü olması sebebiyle destek vermemesi halinde aleyhinde haberlerin yapılacağı korkusu salınmış. Tüm ünlü isimlerin benzer bu sıkıntıları yaşayacağı gerçeği de milli golcünün hipnoz olmasını kolaylaştırmıştır. Zaten dolandırıcıların tuzağına düşen kişilerin, telefon görüşmesi sırasında ellerinin titrediğini ve şaşırdığını anlatması da korku oto hipnozunun bir göstergesidir.”
-“Ağzınızı açıp, nefes alın”-
Bu gibi durumlardan kolayca kurtulunabileceğini anlatan Kılınç, telefonda polis telsizi sesleri duyan kişilere şu önerilerde bulundu:
“Arka fonda telsiz sesi duyanlar hemen kendilerine “dur” komutu versinler ve ağızlarını çok hafif açarak ağızdan nefes almaya çalışsın. Korku anında nefes almayı unutup korku duygusunun yoğunluğunu artırırsınız. Oysa ki ağzınız açık ve nefesi ağızdan alırsanız sakin kalmayı becerirsiniz.
Telefondaki kişinin yönlendirme ve emir komutlarını duymaya devam ederken, gözlerinizi sol köşeden sağ köşeye doğru hareket ettirmeye başlayın. Karın boşluğunda oluşacak gerginlik, sıkışma ve korku hissini boşaltarak oto hipnoza girmekten kurtulmanızı sağlar. Aceleyle yapılması istenen işlerden uzak durup sessizliğin gücünü kullanın. Söylenenleri dinlemek yerine görüşmenin patronu olun ve sorulara soruyla yanıt verin.”