Ankara – Mobilya tercihinde Amerikalılar ‘ın modern tarzları tercih ederken, Avrupalı’nın ofislerini daha klasik, Asyalılar’ın ise minimalist ürünlerle donattıkları bildirildi.
Tasarladığı ürünlerle sektörün önde gelen kuruluşlarından Ofis Tekin’in Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Tekin, mobilya üretiminde tüm olumsuzluklara karşın Ankara’nın sektörde lider il olmaya devam ettiğini, ağırlıklı olarak Siteler’de 5 bin 361 firmada 30 bin 62 çalışan bulunduğunu kaydetti. Tekin, firma sayısı bakımından Ankara’yı 6 bin 458 firma ve 35 bin 633 çalışan sayısı ile İstanbul’un geçtiğini belirtti.
Kaliteli üretime karşın ihracatta Türkiye’nin özellikle de Ankara’nın hak ettiği payı alamadığını anlatan Tekin, şöyle devam etti:
‘’Dünya ticaret hacminde mobilya sektörü çok yüksek rakamlarla ifade edilmesine karşın, Türkiye’nin pastadan aldığı pay çok düşük. Toplam üretimin sadece yüzde 15’ini ihraç edebiliyoruz. Dünya pazarındaki payımız ise sadece ve sadece yüzde 1,5. Buna karşın Çin’in payı yüzde 48,4. Dünya mobilya ticaretinde ne yazık ki çok gerilerdeyiz. Kaliteli buna karşın daha düşük maliyetli ürünlerimizi, ülkelerin tercihleri doğrultusunda tasarlayarak ihracatımızı ciddi rakamlara ulaştırabiliriz.Ancak bunun için önce dünya piyasasını iyi etüt etmemiz, hedef pazarlara göre üretimimizi şekillendirmemiz gerekiyor.”
Ofis Tekin olarak yaptıkları çalışmada dünya ofis mobilyalarının sanılanın aksine değişkenlik gösterdiğini tespit ettiklerini ifade eden Tekin, şöyle devam etti:
“Avrupa, Asya ve Amerika’da ofisler farklı karakteristik özellikler taşıyor. Yaşanılan coğrafya ve kültür, ofis mobilyasının tarzını belirlemede önemli bir faktör. Amerikalılar daha modern tarzda, Avrupalı daha klasik ve Asyalılar daha minimalist ofis mobilyalarını tercih ediyor. Arapların tercihleri ise, göz dolduran ve ihtişamlı mobilyalar oluyor. Ağırlıklı altın kaplamalı mobilyalar tercih edilerek ‘saray havası’ iş yerlerine yansıtılıyor.’’
Mobilya seçimi ile birlikte kullanım standartlarının da değiştiğini söyleyen Tekin; şöyle devam etti:
‘’Avrupa’da, kullanım standartları biraz daha farklı. Mesela Alman yumuşak koltukta oturmaz, sert koltuk kullanır, Amerikalı ise içinde kaybolacağı, yumuşak koltukta oturmayı sever, konfor düşkünüdür. Ruslara düz bir şeyi mümkün değil sevdiremezsiniz, mutlaka o ünlü saraylarındaki gibi gösterişli mobilyaları tercih ederler. Türklerde ise Osmanlı’dan bu yana süregelen bir lüks tutkusu var. Özellikle oymalar, kakmalar ve varaklar ofis tercihlerinde de ön planda…”
