Ernst & Young’ın Türkiye’yi ilk kez dâhil ettiği “Avrupa Gayrimenkul Yatırımları Beklenti Göstergeleri” araştırmasının sonuçlarına göre; Türkiye gayrimenkul piyasası, Avrupa’da en cazip ikinci pazar. Türkiye’nin birinciliği çok az farkla kaçırdığının altını çizen Ernst & Young Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler, bu trendin 2013 yılında da devam edeceğini söyledi. Ernst & Young Türkiye Gayrimenkul işlemlerinden sorumlu kıdemli müdür Alp Şen, artık sadece büyük kentlerin değil tüm Türkiye’nin perakende gayrimenkul pazarı için yatırım yapılabilir olduğuna dikkat çekti…
Dünyanın önde gelen denetim ve danışmanlık firması Ernst & Young’ın, “The Economist Intelligence Unit” işbirliği ile gerçekleştirdiği “Avrupa Gayrimenkul Yatırımları Beklenti Göstergeleri” araştırması sonuçlandı. Araştırma kapsamında Avrupa gayrimenkul piyasasında yatırımları bulunan şirketlerin üst düzey yöneticilerine geleceğe dair beklenti ve düşünceleri soruldu. Türkiye’nin ilk defa dahil edildiği araştırmada Türkiye gayrimenkul pazarının cazibesi gözler önüne serildi.
Ernst & Young Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler, diğer Avrupa ülkeleri ile kıyaslanınca, katılımcıların yüzde 95’inin Türkiye’yi “cazip”, hatta “çok cazip” olarak gördüğünü belirtti.
Araştırmada yatırımcıların başta prestijli lokasyonlardakiler olmak üzere Türkiye’deki tüm gayrimenkul türleriyle ilgilendikleri görüldü. Ankete katılanların yüzde 80’i önümüzdeki yıl ticari gayrimenkul işlemlerinde hacmin yükseleceğini, yüzde 70’i de yabancı yatırımcıların öneminin daha çok artacağını ve uluslararası işlemleri hızlandıracaklarını öngördü.
Prestijli lokasyonlarda fiyat artışı yaşanacak
Beklenen yüksek talep karşısında tüm gayrimenkul türlerinde, başta perakende olmak üzere fiyatların artacağının da düşünüldüğünü belirten Müşfik Cantekinler, “Ancak bu fiyat artışlarının sadece prestijli lokasyonlarda gerçekleşeceği beklentisinin de altını çizmekte yarar var” dedi.
Tüm Türkiye cazibe merkezi
Araştırmada İstanbul’daki gayrimenkul türlerine bakıldığında, yatırımcıların çoğunlukla ofis yatırımlarına yöneleceği ortaya çıkarken; yatırımcıların perakende gayrimenkul talebinin yüksekliğine karşın coğrafi olarak belirgin bir cazibe merkezi çıkmadı. Bu durumu değerlendiren Ernst & Young Türkiye Gayrimenkul işlemlerinden sorumlu kıdemli müdür Alp Şen, “Perakende gayrimenkul yatırımlarına ilgi muhtemelen 2013 yılında da belirli şehir veya bölgelerden bağımsız olarak devam edecek. Bu da demek oluyor ki; artık tüm Türkiye perakende gayrimenkul pazarı için yatırım yapılabilir hale gelmiştir” dedi.
Kentsel dönüşüm projelerinin de gerek yerli, gerekse yabancı yatırımcıları çekecek bir yapılaşma dalgası yaşatacağının altını çizen Alp Şen, bu trendin konut piyasasını daha da olumlu etkileyeceğini vurguladı.
Türkiye’nin yanı sıra 14 Avrupa ülkesinde, toplamda yaklaşık 500 şirketin temsilcilerinin katılımıyla yürütülen araştırmada, ofis ve perakende pazarının yanı sıra prestijli otel yatırımlarına da yoğun bir ilgi olduğu görüldü.
Yeşil bina standartları önem kazanıyor
“Araştırma için Türkiye’den görüşleri alınan şirket temsilcilerinin yüzde 60’ı yeşil bina standartlarının gelecek dönemlerdeki yatırım kararlarında çok daha etkili olacağını ifade etti” diyen Alp Şen, birçok Avrupa ülkesinde potansiyel yatırımlar değerlendirilirken sürdürülebilirlik ve enerji verimliliğinin sağlanıyor olmasının gerekli faktörler arasında görüldüğünü, bu nedenle de uluslararası yatırımcıların Türkiye’de de yeşil bina arayışında olduğunu ifade etti.
Avrupa’daki durum
Araştırmada ayrıca Avrupa Birliği’nin Euro Bölgesi dışındaki ülkeleri, Euro Bölgesi ülkelerinden daha cazip bulundu. Bu sonuç, Euro Bölgesi’nde süregelen sorunları yansıtmakta… Aynı nedenle, Avrupa’nın güney ve çevre ülkelerindeki gayrimenkul piyasalarına da orta veya kuzey ülkelerindekilerden daha temkinli yaklaşıldığı gözlendi.