Çelik İhracatçıları Birliği ve MATİL A.Ş. ile Kalkınma Bakanlığı işbirliğinde sektörün yol haritasını belirleyecek Çelik Sektörü Üretim Envanteri ve Yatırım Projeksiyonu Araştırma Projesi için imzalar atıldı. Proje ile Türkiye’de üretilen, üretilmeyen veya üretilemeyen çelik kalitelerinin envanteri çıkarılacak. Türkiye ve hedef pazarlardaki mevcut çelik tüketiminin yanı sıra gelecek tahminleri ortaya konulacak. Ayrıca sektörün yapısal ve teknolojik dönüşümü için atılması gereken adımlar belirlenecek.
Türkiye ekonomisinin yapıtaşlarından biri olan çelik sektörü, endüstriyel gelişimde de önemli bir rol üstleniyor. Çelik ürünleri inşaat sektörü başta olmak üzere, otomotiv, beyaz eşya, makine, petrol-doğalgaz, savunma, demiryolu gibi sektörlerin başlıca girdisini oluşturuyor. Türk çeliği kalite ve çeşitliliği ile tüm dünya ülkelerinin tercihinde de ilk sırada geliyor. Öyle ki Türkiye, 2017 yılında 37,5 milyon ton ham çelik üretimi ile dünyanın en büyük 8’inci, Avrupa’nın ise 2’inci büyük üreticisi oldu. Aynı dönemde 17,8 milyon tonluk çelik ihracatı ile dünya 9’unculuğunu; inşaat çeliği ihracatında da dünya 2’inciliğini sürdürdü.
Rekabet gücünü artırarak dünya sıralamasındaki yerini üst sıralara taşımaya odaklanan çelik sektörü, yapısal ve teknolojik dönüşüme odaklandı. Sektörün geleceği için projeler hayata geçiren Çelik İhracatçıları Birliği ve bağlı kuruluşu MATİL A.Ş., bu kez Kalkınma Bakanlığı ile birlikte Türk Çelik Sektörü Üretim Envanteri ve Yatırım Projeksiyonu Araştırma Projesi’ni başlattı. Çelik sektörünün geleceğine yönelik stratejik yol haritasının belirleneceği ve bir yıl sürecek projede imzalar MATİL A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Soykan ve İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürü Cem Galip Özenen tarafından atıldı. Sektörde şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı çalışma olacak Türk Çelik Sektörü Üretim Envanteri ve Yatırım Projeksiyonu Araştırma Projesi, Çelik İhracatçıları Birliği ve MATİL A.Ş. tarafından ortaklaşa yürütülecek.
Yeni yatırımlar için bir kılavuz olacak…
Çelik Envanteri projesi kapsamında Türkiye’de mevcut durumda üretilen, talep eksikliği veya üretimin ekonomik olmaması gibi nedenler yanında teknoloji, altyapı ve bilgi eksikliği gibi nedenlerle üretilemeyen çelik ürünlerinin ulusal ve uluslararası standartlara göre envanteri çıkarılacak. İthal edilen ya da ihracat potansiyeli büyük olan yüksek katma değerli çelik ürünlerinin listesi oluşturulacak. Hazırlanacak sektörel envanter, yapısal ve teknolojik dönüşüm için ihtiyaç duyulan yatırımlara rehberlik edecek.
Ayrıca ülkemizde yapılan veya yapılması planlanan mega projelerde kullanılacak çelik ürünlerinin iç piyasadan tedarikine yönelik envanter çalışmaları da gerçekleştirilecek.
Türk Çelik Sektörü Üretim Envanteri ve Yatırım Projeksiyonu Araştırma Projesi hakkında açıklamada bulunan Çelik İhracatçıları Birliği ve MATİL A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “Bugün imza törenini gerçekleştirdiğimiz bu özel proje Türk çelik sektörünün geleceği adına çok büyük bir adım. Kalkınma Bakanlığımızın desteği ile yürütülecek proje sayesinde ülkemizde üretilen, üretilmeyen veya üretilemeyen kalitelerdeki çeliğin üretim envanterini oluşturacağız. Gerçekleştirilebilecek ve gerçekleştirilmesi elzem olan yatırımları tespit edecek ve sektörümüzün yapısal ve teknolojik dönüşümü için gerekli politika önerilerinin geliştirilmesine katkı sağlayacağız. Türk çelik sektörüne yön verecek ve gelecek nesillere örnek olacak projenin sonuçlarının sektörümüzü çok daha ileriye taşıyacağına inanıyoruz” dedi.
Türk çelik sektörünün 37,5 milyon tonluk üretimi, 16 milyon tonu aşan ithalatı ile yaklaşık 54 milyon tonluk işlem hacmine sahip olduğunu açıklayan Namık Ekinci, “İthalatımızın bu kadar yüksek olmasının iki gerekçesi var. İlki üretim yöntemlerimize bağlı maliyet farklarıdır. İkincisi ise yüksek katma değerli ürün üretimine uygun yatırımlarımızın olmamasından dolayı bu ürünleri üretemiyor olmamızdır. Sonuç olarak; Türkiye üretim süreçlerinde yapacağı iyileştirmeler ile ithal ikamesi sağlayarak ithalatını minimuma indirecek ve hatta bu ürünlerin de ihracatçısı konumuna gelerek ihracatını miktar ve değer bazında arttıracaktır. Ayrıca cari açığın düşürülmesine pozitif katkı sağlayacaktır” diye konuştu.