Merkezi ABD’de bulunan Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği’nin (IAEE) seçilmiş ilk Türk Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Türk Akımı’nın Avrupa kıtasında yer alacak uzantısıyla ilgili Türkiye’nin aktif bir politika izlemesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Kumbaroğlu’na göre yeni hükümet Güneydoğu Avrupa ve Balkanlar için proaktif bir süreç başlatmalı.
Türkiye’nin, Asya ve Avrupa arasında herhangi bir ‘geçiş’ ülkesi değil, bölgenin en önemli ‘enerji merkezi’ olma yolunda ilerlemesi gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Kumbaroğlu, AB’nin Orta ve Doğu Avrupa’ya ilişkin üç enerji projesini ‘öncelikli’ ilan etmesinin Türkiye adına büyük bir fırsat olabileceğini vurguladı.
Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, AB’nin Güney Koridoru’na büyük önem verdiğini anlatarak, “Bu kapsamda TESLA ve EASTRING öncelikli projeler arasına alındı. Bu projelerden TESLA’nın Türk Akımı’ndan gelecek gazdan beslenmesi öngörüldüğü için doğrudan değil, ama Türk Akım’a dolaylı destek sağlayacak.” dedi.
“Türkiye, gazda bypass edilemeyecek bir konumda!”
TESLA boru hattı projesinin Yunanistan’dan sonra Makedonya, Sırbistan ve Macaristan üzerinden Avusturya’ya gitmesinin öngörüldüğüne değinen IAEE Başkanı Prof. Dr. Kumbaroğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye aktif politika izleseydi TESLA hattı Bosna Hersek, Kosova gibi ülkelere de uzanabilirdi. Türk Akım projesi gündeme gelir gelmez ‘Kardeş Ülke’ rotası önerdim. Balkan ülkelerinin diplomatları bu konuyla ilgili kapımı çaldılar ama ne Türkiye’den ne de kardeş ülkelerden bu konuda bir adım gelmedi. AB, Güney Akım projesinde öngörüldüğü gibi Avusturya’da bir hub oluşması hedefinde. Oysa TESLA’yı besleyecek hub doğal olarak Türkiye-Yunanistan sınırında oluşmalı. Ayrıca EASTRING’i besleyecek hub da doğal olarak Türkiye-Bulgaristan sınırında oluşmalı. Türkiye gazda bypass edilemeyecek bir coğrafi konumda bulunuyor, Trakya’da Yunanistan ve Bulgaristan sınırları doğal hub lokasyonu oluşturuyor. Kardeş ülke rotası üzerinde etkin olamayan Türkiye’nin hiç olmazsa hub konusunda etkin politika izlemesi gerekiyor.”
“Enerji ve dış politika birlikte ve proaktif yürütülmeli”
Prof. Dr. Kumbaroğlu, bu konularda Avrupa’nın siyaset ürettiği dönemde Türkiye’nin seçim atmosferiyle vakit kaybettiğini hatırlatarak, “Hiçbir şey için geç değil. Kurulacak yeni hükümete enerji alanında çok büyük işler düşüyor. Enerji ve dış politika birlikte ve proaktif bir şekilde yürütülmeli. Türk Akımı’nın devamının ortak bir tarihe dayandığımız ülkelerden geçmesi için halen bir şansımız var. Yeni hükümetin bu konularda çok aktif roller üstlenmesi, Türkiye’nin orada yatırımcı pozisyonu alması üzerine ciddi şekilde tartışılması gereken bir konu. Güneydoğu Avrupa ve Balkan ülkeleri enerji radarımızda olmalı” ifadelerini kullandı.
