İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kahyaoğlu, 3. Havalimanı’nın Türkiye’nin gururu ve dünyaya açılan penceresi olacağını belirterek, uzun süredir havalimanında Türk taşı kullanılması gerektiğini dile getirdik. Nihayet çağrımız cevap buldu” dedi.
İMİB Başkanı Ali Kahyaoğlu’nun “3. havalimanında yüzde 100 Türk doğal taşı kullanılsın” önerisi yankı buldu. Tamamlandığında Avrupa’nın en büyük havalimanı olma özelliğini taşıyan 3. Havalimanında yerli taşların kullanılması konusunda ilk adım atıldı. 150 yerli mermer üreticisi ile Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) binasında bir araya gelen İstanbul Grand Airport’un (İGA) yetkilileri, 81 ilden gelen 350 çeşit taşı tek tek inceledi. İGA Dizayn Direktörü Taner Arslan, havalimanında yerli mermer kullanmayı düşündüklerini söyledi.
3. havalimanının yapımını gerçekleştiren ve aynı zamanda işletmecisi de olacak olan İstanbul Grand Airport (İGA) CEO Danışmanı İrfan Gündüz ve Dizayn Direktörü Taner Aslan, İMİB ve İGA tarafından ortaklaşa düzenlenen toplantıda Türkiye’nin dört bir yanından gelen doğal taş örneklerini inceledi. Toplantıda konuşan Başkan İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kahyaoğlu, 3. Havalimanının Türkiye’nin milli projesi olduğuna dikkat çekerek, bu projede yerli kaynakların kullanılmasının hem ülke ekonomisi hem de tanıtımı için büyük önem taşıdığını söyledi. Konuyu başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm siyasilere ve havalimanı inşaatını ve işletmesini gerçekleştirecek olan İGA’nın ortaklarına birebir anlattığını belirten Kahyaoğlu, “Biz, geleceğin Türkiye’sinde, dünyanın en büyük havalimanı olacak olan 3. havalimanında yer almak istiyoruz. Taşımızı, gelecek nesillere taşımak istiyoruz” dedi.
“Zamanla yarışıyoruz, yerli firmalarla devam etmek istiyoruz”
Cengiz-Mapa-Limak-Kolin-Kalyon konsorsiyumu tarafından kurulan icracı ve imtiyaz sahibi şirket olan İGA’nın CEO Danışmanı İrfan Gündüz, konuşmasında üçüncü havalimanı ve inşaatı ile ilgili rakamları paylaştı. Üçüncü havalimanının dünyanın en büyük havalimanı olacağını belirten Gündüz, “Dünyanın en büyük havalimanını inşa ediyoruz. Bu yüzden de sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın gözü üzerimizde. Dünya ekonomisinin sıkıntılı zamanlar yaşadığı bu günlerde böyle bir projeyi gerçekleştiriyor olmak çok önemli. Bu bir bayrak proje. Dolayısıyla da bu projede yerli kaynaklar ve firmalarla devam etmek istiyoruz. Çünkü zamanla yaşıyoruz. Kalite ve diğer konuların dışında yerli kaynaklarla çalışmak istememizin nedenlerinden biri de zaman. Hız, bizim için çok önemli” diye konuştu.
“CIP’lerde mermer kullanmayı düşünüyoruz”
İGA Dizayn Direktörü Taner Aslan ise, projenin mimari boyutuyla ilgili bilgi verdi: Önceliğimizi betona verdik. Her gün yaklaşık 10 bin metreküp beton dökülüyor. Bu ciddi bir rakam. Birinci aşamada beton için ön projelerimizi tamamladık. İkinci aşamada ise iç mimari ve malzeme seçimleri yer alıyor. Şu an bu konu üzerinde çalışıyoruz. Terminal, toplamda 1 milyon 300 bin metrekare. Böyle büyük bir projede zaman, kalite ve malzemelerin temini çok önemli. Zeminde, granit yahut porselen seramik düşünüyoruz, henüz karar vermiş değiliz. Yer kaplaması olarak mermer düşünmüyoruz. Ama trafiğin daha az olduğu yerlerde, CIP’lerde, dış hizmet binaları, Otel gibi yerlerde mermer kullanmayı düşünüyoruz. Terminal binasının dışında 85 tane binamız var. Bu binalarda da yine doğal taş kullanmak istiyoruz. Genelde mermer ağırlıklı alanlar düşünüyoruz.” diye konuştu
Toplantının ardından İGA Dizayn Direktörü Taner Arslan, İMİB Başkanı ali Kahyaoğlu ile birlikte, Türkiye’nin 81 ilinden gelen 350 çeşit taşın örneklerini tek tek inceledi ve firma yetkililerinden bilgi aldı.
