GGYD’nin İş’te Fırsat Toplantısı’na konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Erinç Yeldan, Türkiye’nin yeni tip bir krizle karşı karşıya olduğunu söyledi, “Zamana yayılmış durgunluk şeklinde yaşanan bu süreci kendi yağınızla kavrularak, sükûnet ile atlatın” dedi.
Yönetim kuruluyla birlikte toplantıya ev sahipliği yapan GGYD Başkanı M.Nezih Allıoğlu organizasyonun açılış konuşmasında önce derneğin yaz döneminde de devam eden çalışmalarını, ardından genç girişimcilerin yaşanan ekonomik sürece bakışını anlattı. GGYD’nin, Türkiye’nin dinamiği, ekonominin vazgeçilmezi olan genç girişimcilerin çatı kuruluşu olduğunu anımsatan Başkan Allıoğlu, şöyle devam etti:
Amasız, Fakatsız Mücadele Şart
“Misyonumuzun farkında, görevimizin bilincindeyiz. Koşullar ne olursa olsun daha fazla çalışmaktan, daha çok üretmekten vazgeçmeyecek, umudumuzu yitirmeyeceğiz. Ancak bugün geldiğiniz noktada, büyük bir ekonomik darboğazla karşı karşıyayız. Kur kriziyle birlikte başlayan yoksullaşmamız, önlenemez biçimde devam ediyor. Ekonomimizde yaşanan kaos, toplumun tüm kesimlerini, özellikle de reel sektörü derinden sarsmış durumda. Özel sektörde neredeyse her gün kapısına kilit vurulan fabrikaları, işçi alacaklarını ödeyemeyen işletmeleri, üretimini yavaşlatan ya da durduran şirketleri üzülerek duyuyor, görüyoruz. Yerli ve yabancı yatırımlar durma noktasında, çarşı pazar zamlar yüzünden adeta yangın yeri. Ekonomi yönetimimizin çabaları, enflasyonla mücadele çalışmaları, tasarrufa ve üretime yönelik çağrıları elbette çok önemli ama bu derin kaostan çıkmak için yeterli değil. Türkiye Cumhuriyeti olarak, 7’den 70’e kadar tüm kişi ve kurumları içine alacak, ‘amasız, fakatsız’ bir milli ekonomik seferberliğe ihtiyacımız var.”
Bu Seferki Yeni Tip Bir Kriz
İş’te Fırsat Toplantısı’nın konuşmacı konuğu ise Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erinç Yeldan oldu. Türkiye’nin geçmişte de çok ciddi krizler gördüğünü, 1972, 1994, 1998 ve 2001’deki krizler gibi bu krizin de mutlaka atlatılacağını söyleyen Prof. Yeldan, “Ancak bu sefer ki krizin öncekilerden farklı yönleri var. Yani yeni tip bir kriz. Zamana yayılmış, uzun süreli durgunluk süreci olarak kendini gösteriyor. Benim iş dünyasına tavsiyem bu süreçte döviz borçlanmalarını azaltmaları, mümkün olduğunca Türk Lirası’nda kalmaları, uzun vadeli yatırımlarını Türk Lirası üzerinden yapmaları, öz kaynaklarıyla idare ederek kendi yağlarıyla kavrulmalarıdır. Sükunet ve sağduyu en önemlisi” dedi.
Bu Kurumlar Serbest Bırakılmalı
Prof. Erinç Yeldan, sürecin hızlanması için ekonomideki icracı bakanlıklar ile Merkez Bankası’nın ve sivil toplum kuruluşlarının görev tanımlarının net yapılması ve bu kurumların serbest bırakılması gerektiğini de vurguladı. Prof. Yeldan, “Merkez Bankası’nın sadece fiyat istikrarı değil finansal istikrarı da sağlayacak yaratıcı ve özgür bir kurum olması gerekiyor. Diğer yandan da dış borçlanmanın cazibesini azaltacak tedbirler, piyasa dostu önlemler, eğitimde, sağlıkta, tarım ve hayvancılıkta yapılacak bilinçli yatırımlar ve tasarruf önceliğimiz olmalıdır” şeklinde konuştu.