Dünyada 400 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne sahip olan danışmanlık hizmeti sektörünün Türkiye’deki durumu, Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) düzenlediği panelde tartışıldı.
ATO 65 Nolu Danışmanlık Hizmetleri Komitesi’nin düzenlediği “Türkiye’de Danışmanlık Hizmetleri Kamu-Özel İlişkisi Paneli”, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) ev sahipliğinde TOBB Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.
-BEZCİ: “HERKES HERŞEYİ BİLEMEZ”-
Panelin açılış konuşmasını yapan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, Türk kültüründe istişare etmenin çok önemli bir yeri olduğunu belirterek, bu önemin “Bin biliyorsan da bir bilene danış” atasözü ile dilimize de yansıdığını söyledi. Bezci, katma değeri ve ihracat potansiyeli yüksek olan danışmanlık hizmetleri sektörünün öneminin Türkiye’de yeterince anlaşılamadığını kaydetti.
Bezci, sadece ATO’ya kayıtlı 3 bine yakın danışmanlık hizmeti veren şirket olmasına rağmen, kamunun bu hizmetten yeterli ölçüde yararlanamadığını söyledi.
Kamu sektöründeki talep yetersizliği nedeniyle danışmanlık hizmetlerinin de yeteri kadar gelişmediğini bildiren Bezci, kamunun danışmanlık hizmetini sadece “proje hizmetleri” olarak algıladığına dikkati çekti. Bezci, “Hizmet alımı söz konusu olduğunda fiziki hizmetler kolaylıkla kabul edilirken, düşünce ve bilgi nedense hizmet olarak görülmüyor” diye konuştu. Bezci, kendisinin inşaat işleriyle uğraştığını ve alışveriş merkezi işlettiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
“Herkes her şeyi bilemez. Ben inşaat işleriyle uğraşıyorum. Aynı zamanda alışveriş merkezi işletmecisiyim. Ben her şeyi bilemem. Danışmanlarla çalışıyorum. Türkiye’de danışmanlık hizmetleri sektörü ne yazık ki hak ettiği yerde değil.”
Bezci, bazı ülkelerin danışmanlık hizmetleri ihraç ederek kazanç elde ettiğini de sözlerine ekledi.
-YÜLEK: “SEKTÖR KILÇIKSIZ KATMA DEĞER ÜRETİYOR”-
ATO Danışmanlık Hizmetleri Komitesi Başkanı Prof. Dr. Murat Yülek de konuşmasında, danışmanlık hizmetleri sektörünün çok önemli bir sektör olduğunu ancak gelişmesinin önünde engeller bulunduğunu söyledi. Bir şirketin cirosundan, dışarıdan aldığı mal ve hizmetlerin tutarı çıkarıldıktan sonra kalan tutarın “katma değer” olduğunu anlatan Yülek, danışmanlık hizmetleri sektörünü “kılçıksız katma değer” üreten bir sektör olarak vurguladı. Danışmanlık hizmetleri sektöründeki bir şirketin cirosunun büyük bölümünün çalışanlarına ödediği ücret ve kârdan oluştuğunu belirten Yülek, “Katma değeri korkunç yüksek bir sektör… Bir otomobil fabrikası 100 birim ciro yaptığı zaman 15-16 birim katma değer üretiyor. Bir danışmanlık şirketi 100 birim ciro yaptığı zaman neredeyse 90 birim katma değer üretiyor” dedi.
Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve İsveç’te Türkiye’den çok daha büyük danışmanlık şirketleri bulunduğuna dikkati çeken Yülek, “Türkiye’de bu sektör son derece geri. Hacimsel ve önem olarak çok küçük” diye konuştu. Dünyada danışmanlık hizmetleri pazarının yarım trilyon dolarlık büyüklüğe ulaştığını söyleyen Yülek, Türkiye’deki pazar büyüklüğünün ise bu rakamın binde biri kadar olduğuna işaret etti. Sektörün büyüyebilmesi için öncelikle talep olması gerektiğini bildiren Yülek, “Milyarlarca dolar ihracat yapabilecek bir sektör, talep olmadığı için büyüyemiyor. Kamu alması gereken danışmanlık hizmetlerinin değerini fark edip alırsa müteahhitlik sektörü gibi büyük uluslararası danışmanlık firmalarımız ortaya çıkabilir” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından ATO Danışmanlık Hizmetleri Komitesi Üyesi Belgin Sağdıç, “Türkiye’de ve Dünyada Danışmanlık Hizmetleri” konulu bir sunum yaptı.
