Ekonomi biliminin ayrı süslü püslü bir dili vardır. Fakat işler krize girdiğinde herkes aydı dilden konuşur. Kriz günlerinde insanların bebekler gibi aynı dili konuşması doğaları gereğidir.
Ülkemiz birçok ekonomik kriz atlattı. Bu krizlerin altında birçok farklı parametre ve neden vardı. Mali politikalardaki sıkıntılar, ambargolar, enflasyon, işsizlik, terör, yurtdışı gelişmeler…..
Peki şu anda bir krizde miyiz? Kişisel görüşüm, millet olarak zor günler yaşıyoruz. Güneyimizde bir savaş, terör belası, Trump Etkisi, kurlardaki volatilite, artan işsizlik, FED’in faiz arttırma ihtimali, 26 milyon borçlu, 210 milyar dolar döviz açığı ve en önemlisi de bu dertlerin tüm toplumu ilgilendiren makro sorunlar olması. Fakat bu kadar olumsuzluğa rağmen hala kriz çıkmamışsa, bunda sıkı mali politikaların uygulanması ve ülkemizin hala birçok ülkeden olumlu olarak ayrışmasıdır.
Ekonomi konuları ve meseleleri partiler üstü konuların başındadır. Sırf muhalefet olsun diye ya da sırf iktidar yanlısı olmak adına her karara veya uygulamaya taraflı bakmak yanlıştır. Hepimiz aynı gemide olan yolcularız. Batarsak da beraber batacağız. FED faizleri Aralık ayında yukarı çekip 2017 1. Çeyrek Dolar beklentim 3.6 da olsa da, güneyimizdeki savaş yarın bitmeyecek olsa da, Trump’ın ne yapacağı belli olmasa da, kurlar her gün dramatik şekilde değişse de, döviz açığı seneye azalmayacak olsa da bu ülke dimdik ayakta duracaktır. Niye mi? Çünkü bizler Çılgın Türkleriz…
Bu noktada önemli olan husus toplumun bir arada aynı hedefe kenetlenmesi, milli birlik ve beraberliği sağlamasıdır. Bu da sivil bir toplum olmaktan geçer. Bunlar olmadan devlet yaşanabilir bir yer olmaktan çıkar. Kabileye döner.
Herkese güzel haftalar diliyorum.