Ankara merkezli CBKSoft kurucu ortaklarından Salih Kanlı ile son dönemde basında da yer almaya başlayan faaliyetleri ve gelecek vizyonlarını konuştuk.
- Firmanın kuruluş sürecinden kısaca bahseder misiniz?
Firmamız 2004 yılında Ankara’da Alpaslan Coşkun, Abdurrahman Battal ve benim tarafından kuruldu. 2004 yılı öncesinde Alpaslan Bey ve Abdurrahman Bey ile Amerika’da yine kendi şirketimiz olan Pericentric Consulting isimli firmada çalışmaktaydık. 2003 yılı sonlarına doğru Amerika’daki bilgi birikimimizi Türkiye’ye aktarmak için ülkemize dönme kararı aldık ve 2004 yılında CBKSoft’u kurarak çalışmalarımıza başladık.
- Kuruluş sürecinde ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
Kuruluş sürecinden ziyade kuruluşumuzun ilk yıllarında ülkemizin o dönemde içinde bulunduğu şartlardan dolayı bazı sıkıntılar yaşadık. Bunlardan bazıları teknik altyapı sorunları bazıları ise iş yapış kültüründeki farklılıklardan kaynaklıydı.
- Şirketin ilk önemli başarısı ne olmuştu?
Şirketimiz uzun yıllar Amerika’daki müşterilerimize uzaktan projeler gerçekleştirdi ve destek verdi. Türkiye’deki ilk işimiz ise Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) için Çocuk İşçiliği Bilgi Sistemi’nin gerçekleştirilmesidir.
CBKSoft kurulduğu günden beri her yıl hedefleri aşan bir büyüme oranı yakaladı. Elbette bu başarıdaki en büyük etkenlerden birisi, nitelikli uzman ekibimiz. Şu anda yaklaşık 70 kişilik bir aileyiz ve bu ekibin büyük çoğunluğu alanında uzman mühendislerden oluşuyor.
- Günümüzde şirketin sektördeki yerini aktarabilir misiniz?
CBKSoft yarattığı enVision markası ile Türkiye’de Elektronik Belge Yönetim Sistemi (EBYS) konusunda en önemli aktörlerdendir. Türkiye’de özellikle kamuda EBYS pazarına yön veren, geliştirmiş olduğu özellikler ve işlevselliklerle rakipleri tarafından takip edilen ve rakiplerinden her zaman önde olan bir firmadır.
CBKSoft, günümüzde yurtiçi ve yurtdışında bulunan 300’ün üzerinde kamu kurum ve kuruluşu ile özel sektör firmasına hizmet vermektedir. 20 farklı ülkede 300 binden fazla son kullanıcı enVision’u 8 ayrı dilde başarı ile kullanmaktadır.
- enVision’u yurtiçi ve yurtdışındaki rakiplerinden ayıran temel özellikler nelerdir?
Türkiye pazarına bakacak olduğumuzda temelde kamu ve özel sektör olarak iki farklı müşteri tipi karşımıza çıkmaktadır. Kamu tarafında ağırlıklı olarak Elektronik Belge Yönetim Sistemi ihtiyacı bulunurken, özel sektör tarafında ise daha çok Doküman, Form ve Süreç Yönetim Sistemi gereksinimi bulunmaktadır. enVision gerçek anlamda hem kamunun hem de özel sektörün ihtiyaçlarını karşılayabilen tek uygulamadır. Bir taraftan E-İmza, KEP – Kayıtlı Elektronik Posta, EYP – Elektronik Yazışma Paketi gibi kamu kurumlarının daha çok ihtiyaç duyduğu konuları içinde barındırırken, diğer taraftan özel sektörün ihtiyaç duyduğu EBYS işlevsellikleri sunmaktadır.
- enVision programını kullanan kurumlar ve firmalar ne gibi avantajlar sağlıyor?
Bizi tercih eden kurum, kuruluş ve firmalar enVision’un üstün yetenekleri sayesinde iş süreçlerini optimize ederek çok ciddi bir zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyor. Her şeyden önce hataya açık olan evrakla yürütülen iş süreçleri otomatik hale geliyor. Karar verme süreçleri iyileşiyor ve hızlanıyor. İşlem kuyrukları ve işlem tamamlanma süreleri kısalıyor. Günümüzde tüm kurumlar için en önemli konulardan biri de bilgi güvenliği. enVision ile bilgi güvenliği ve denetimi daha iyi bir hale getirmek mümkün. Ayrıca, kurumlar ve firmalar elektronik doküman ve süreç yönetimine geçerek çevremizin korunması yönünde de ilk ciddi adımı atmış oluyorlar. Tonlarca kağıt çöpe gitmekten kurtuluyor.
- enVision kullanımı ile çevre koruma ilişkisini biraz daha açar mısınız?
Elbette. Türkiye’de, bir ofiste kişi başına tüketilen kağıt miktarı ortalama 140 sayfa. Bu rakam finans merkezlerinde ve bankalarda kişi başına 180 sayfaya kadar çıkıyor. Özetle ülkemizde kişi başına kağıt tüketimi yılda 7 ağacın kesilmesi anlamına geliyor. Ayrıca, kağıt yapımında kullanılan su miktarı ile ofislerde kullanılan toner ve kartuş masraflarını da göz ardı etmemek lazım.
Bu noktada herkese ciddi sorumluluklar düşüyor. Bizler de çalıştığımız her bir kurum için enVision kullanımı (yapılan işlem sayısı ve üretilen elektronik belge sayısı) doğrultusunda bir algoritma ile hesaplama yapıyoruz. Bu hesaplama ile kurtarılan ağaç sayısını, tasarruf edilen su miktarını, engellenen katı atık miktarını ve üretilmeyen karbondioksit miktarını görmek mümkün.
Firma olarak vizyonlarımızdan biri de ülkemizde ve dünyada “Kağıtsız, çevre dostu, en yeşil ofisler” oluşturmak. Yakın bir gelecekte tüm ofisler bu konsepte geçecek ya da geçmek zorunda kalacak. Bizim katkımızı rakamlar zaten yeterine ortaya koyuyor. Ancak bununla da yetinmeyip, önümüzdeki dönemde çevre koruma konusunda çalışan çeşitli sivil toplum kuruluşları ile daha etkin bir işbirliğine giderek bu konuyu kamuoyunun gündemine taşımayı hedefliyoruz.
- Önemli referanslarınızdan bazılarını paylaşabilir misiniz?
Daha önce de belirttiğim gibi farklı ülkelerden ve sektörlerden 300’ün üzerinde saygın kurumsal müşterimiz bulunmakta. Burada hepsini tek tek sıralamaya imkan yok elbette. Ancak ilk aklıma gelenleri sizin için sıralamak gerekirse; kamu sektöründen Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, TÜBİTAK, TRT, EPDK, TEDAŞ, TOBB, TAİ, DMO, AFAD referanslarımız arasında yer almakta. Üniversitelerimizin yarısı ile Elektrik Dağıtım Şirketleri’nin dörtte üçünün bizi tercih ettiğini gururla söyleyebilirim. Belediyelerde ise Adana Büyükşehir Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Van Büyükşehir Belediyesi, Ankara’dan Çankaya ve Altındağ Belediyesi, İstanbul’dan Arnavutköy, Kartal, Kadıköy ve Eyüp Belediyesi, Artvin, Elazığ, Ünye ve Lüleburgaz Belediyelerini sayabiliriz. Yurtdışında ise Ortadoğu ve Afrika’daki birçok ülkede kamu kurumu, holding, banka, hastane ve liman çözümlerimizi kullanmayı tercih ediyor.
- Referanslarınız arasında kamu kurumları, belediyeler, enerji firmaları, üniversiteler, bankalar ve hastaneler dikkat çekiyor. Özellikle bu sektörlerde mi yoğunlaşmayı hedefliyorsunuz yoksa sektör bağımsız bir yazılım olarak mı devam edeceksiniz?
CBKSoft olarak birçok sektörde çalışmaktayız. Bunlar sizin de bahsettiğiniz üzere Kamu Kurumları, Belediyeler, Üniversiteler, Bankalar ve Sağlık sektörü diyebiliriz. enVision sektörden bağımsız olarak her sektör için uyarlanabilir bir yapıdadır. Bunun için uygulamada yazılımsal olarak bir değişiklik yapılmasına gerek bulunmamaktadır fakat bazı sektörlerde firma olarak diğer sektörlere nazaran daha hızlı ilerledik. Örneğin, Türkiye’de vakıf ve kamu üniversitesi olarak yaklaşık 185 tane üniversite bulunmaktadır ve bunların yarısından fazlası enVision’ı kullanmaktadır. Aynı şekilde Elektrik Dağıtım şirketlerinin yaklaşık %75’i enVision’ı tercih etmektedir.
- Sadece kamuya değil özel sektöre de hitap ediyorsunuz. Özel sektör firmaları enVision kullanımı ile ne tür avantajlar sağlayabilir?
enVision sunmuş olduğu gelişmiş özellikleri ile aslında kurumların yönetim şeklini değiştirmektedir. Firmaların kurumsallaşmalarına yardımcı olmakta, kurum içi süreçleri kişilere bağımlı olmaktan kurtarmakta, şeffaf ve takip edilebilir bir yapıya kavuşmasını sağlamaktadır. Büyüklüğü ne olursa olsun tüm özel sektör firmaları birçok kanaldan çok sayıda doküman almakta ve göndermektedir. Posta, faks, e-posta, KEP gibi kanallardan doküman bombardımanına tutulan firmalarda bir Elektronik Belge Yönetim Sistemi kullanılmaması durumunda yaşanacak sıkıntıları tahmin etmek güç değil. Açıkçası özel sektörde bazı büyük firmalarda bile doküman kayıpları, kimin hangi dokümanı cevapladığının bilinmemesi, gereksiz yere doküman saklanması gibi sıkıntılar yaşanabiliyor. Özel şirketler ve holdinglerimize enVision ile takip edilebilir, düşük maliyetli, zaman kazandıran ve ofis bağımsız bir çözüm sunuyoruz.
- InfoFort ile ‘birleşme’ sürecini özetleyebilir misiniz? Bu birliktelik nasıl bir sinerji yarattı?
InfoFort ile görüşmelerimiz 2014 yılında başladı ve bir yıl sonra InfoFort’un CBKSoft’un %51’lik hissesini satın almasıyla tamamlandı. InfoFort bildiğiniz üzere Orta Doğu ve Afrika’da ‘Fiziki Arşiv Yönetimi ve Sayısallaştırma’ çözümlerinde 2000 müşterisi ile pazar lideridir ve dünyada da bu konuda ilk 5 firma arasındadır. InfoFort ile CBKSoft tabiri caizse birbirlerini tamamladılar. Sunduğumuz Sayısallaştırma, Saklama, İmha ve Doküman Yönetim Sistemi hizmetleri ile dünyada tek bir çatı altında bütün bu hizmetleri sunan tek bir grup olduk.
- enVision yurtdışında da birçok ülkede başarıyla kullanılan bir yazılım. Yurtdışındaki önemli müşterilerinizden ve projelerinizden özetle bahseder misiniz?
enVision, InfoFort ile birlikte Orta Doğuya ve Afrika’ya açıldı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Mısır, Umman, Katar gibi birçok ülkede farklı projeler yaptık. Bunlardan örnek vermek gerekirse; Saudi Credit & Saving Bank, Muscat Bank, National Credit Bank, Birleşik Arap Emirlikleri Başbakanlık Ofisi, Umman’daki Sohar Limanı, Bahreyn’deki Khaeleji Commercial Bank aklıma ilk gelenler.
- Yurtdışında programınızı kullanan kurumlardan nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? İlginç bir başarı hikayesini bizlerle paylaşabilir misiniz?
Bu konuda konuşabileceğimiz birçok başarı hikayesi var fakat özellikle Suudi Arabistan’da National Credit Bank (NCB) için gerçekleştirdiğimiz proje bana güçlü bir yazılıma ve özverili çalışma arkadaşlarına sahip olmanın gururunu yaşatmıştı.
NCB, Suudi Arabistan’da faaliyet gösteren Orta Doğu’nun en önemli bankalarından bir tanesidir. NCB, araç kredi sürecinin hem fiziki olarak takibini hem de yazılımsal olarak sürecin işletilmesini ‘outsource’ etti. Bu bağlamda iki tedarikçi seçildi ve ülkenin bir bölümünü Amerika menşeili bir Doküman Yönetim Sistemi ile gelen bir tedarikçiye diğer bölümünü ise içinde bizim olduğumuz başka bir guruba verildi. Her iki tedarikçiden de sistemlerini hazırlayıp kullanıma açmaları istendi. Bizim içinde bulunduğumuz guruba sipariş diğer guruptan yaklaşık üç ay sonra gelmesine rağmen aynı zamanda sürecin hazırlanması ve devreye alınması talep edildi.
CBKSoft olarak özverili personellerimiz ve güçlü yazılımımız sayesinde iki hafta içerisinde süreci hazır hale getirdik ve bizden üç ay önce başlayan diğer guruptan önce eğitimlerini verip devreye aldık. Banka performansımız karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Buradan bir kez daha projede emeği geçen ve bizleri gururlandıran çalışma arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum.
14. Uzun vadede CBKSoft’u nerede görmeyi hedefliyorsunuz?
CBKSoft kurulduğu ilk günden itibaren hep global bir firma olma hedefi ile ilerlemiştir. Bu hedefimizi halen korumaktayız ve adım adım da yaklaşmaktayız. Gerek ülkemizde, gerek
Ortadoğu, Körfez Bölgesi, Kuzey Afrika ve diğer pazarlarda artan bir ivme ile büyümeyi hedefliyoruz. Yurtdışında her geçen gün artan referans listemiz de hedefimize giden bu yolda bize umut veriyor.
15. Yazılım ihracatı konusunda ülkemiz istenilen düzeyde mi? Değilse daha iyi bir seviyeye gelmek için hem sektör hem de hükümet anlamında sizce neler yapılmalı?
Hükümetin son dönemde Yazılım ihracatının desteklenmesi yönündeki teşvik politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hükümetimiz genel anlamda ihracatın desteklenmesi konusunda birçok adım atmaktadır. Yazılım açısından baktığımız zaman hem kurumsal yazılım geliştiren firmalar hem de son kullanıcıya yönelik mobil uygulama geliştiren yazılım firmaları TÜBİTAK, TEYDEP, Ekonomi Bakanlığı gibi farklı kurum ve kanallarla desteklenmektedir.
Bu destekler yurtdışında ofis açmaktan, fuarlara katılmaya kadar veya reklam giderlerinin karşılanmasına kadar çeşitlilik göstermektedir. Bu destekleri takdir etmekle birlikte ülkemizin kaynaklarının daha efektif kullanılabileceğini de düşünüyorum. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde bulunan ticari ataşeliğimizin altında koordine edilecek konusunda uzman bir ekiple ilgili ülkelerin ihtiyaçları, ilgili ülkelerde faaliyet gösterecek Türk firmaları ile ortak hareket edecek firmaların tespiti, bu firmalarla Türk firmalarının eşleştirilmesi gibi konularda çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Belirtmiş olduğum çalışmalar kısmen teknoparklar ve ticaret odaları tarafından organize edilip kısa süreli ziyaretler şeklinde yapılmaktadır. Takdir edersiniz ki yeni işbirliklerinin yapılması ve yeni bir ülkeyi tanımak uzun soluklu bir iştir. Bu bağlamda hep uzun soluklu düşünmek hem kendi ülkemize ihracat geliri kazanmak hem de ihracat yaptığımız ülkelere değer kazandırmamız gerekmektedir.