İklimlendirme – Soğutma Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD), dördüncüsünü gerçekleştireceği ‘Mimari Tasarımda İklimlendirme Konferansı’ ile nefes alan binalar için bütünleşik tasarımın önemini vurgulayacak. Konferans, 13 Ekim’de Ankara Marriot Hotel’de gerçekleştirecek.
101 üyesinin desteği ile çalışmalarını sürdüren İSKİD’in gerçekleştireceği konferans, 200’den fazla mimar ve müteahhit firmanın yanı sıra sektörün önde gelenlerini bir araya getirecek. Nefes alan binalar için bütünleşik tasarımın öneminin vurgulanacağı ‘Mimari Tasarımda İklimlendirme Konferansı’nda doğru projelendirme, uygulama, cihaz tedariki ve doğru işletme ile hasta binaların önlenme yolları katılımcılarla paylaşılacak.
Bütünleşik tasarım, enerji verimliliği, nefes alan binalar, iç hava kalitesi ve ısıl konforun gündem maddelerini oluşturduğu konferansta, özellikle mimar ve mekanik projecilerin, projenin en başından bitimine kadar uyum içinde çalışmasının önemine değinilecek. Aynı zamanda sektör sorunlarının da masaya yatırılacağı ‘Mimari Tasarımda İklimlendirme Konferansı’nın bir diğer önemli konusu ise doğru projelendirmelerle sağlanacak enerji tasarrufunun ülke genelinde yansımaları olacak.
Sektör sorunları masaya yatırılacak
İstanbul ve İzmir’in ardından Ankara’da gerçekleştirilecek konferansla başta insan sağlığı olmak üzere yaşam kalitesini yükseltecek nefes alan binaların, konforla birlikte Türkiye’ye birçok alanda katkı sağlayacağını belirten İSKİD Yönetim Kurulu BaşkanıCem Savcı, “Ana konumuz; bütünleşik tasarım yani sürdürülebilir tasarım yapma pratiğidir. Hasta binaları önlemek için sadece doğru cihaz üretmek yetmiyor, tasarımdan imalata, üretimden uygulamaya ve işletmeye kadar olan süreçte sürdürülebilir bir yaklaşım sergilenmesi gerekiyor. Türkiye’de sürdürülebilirlik kavramı ‘yeşil bina’larla özdeşleşmiş. Ancak nasıl mimar ve mekanik projecilerin; çevreye duyarlı, enerji verimli ve konforlu binalar için projenin en başından bitimine kadar uyum içinde çalışması gerekiyorsa, yapı hayata geçtikten sonra da bunu uzun yıllar aynı şekilde sürdürmeleri ve planlamaları önemli. Bu hem daha yaşanabilir şehirler hem de daha yaşanabilir yapılar için gerekli olan bir olgu” dedi.
“Doğru projelerle % 30 tasarruf ederiz”
Konferansta ‘hasta bina’ kavramını da masaya yatıracaklarını dile getiren Savcı, hasta bina sendromunun önüne geçilmesi için doğru projelendirme örnekleri, uygulama, doğru cihaz tedarikleri gibi önemli gündem maddelerine de değineceklerini söyledi. Cem Savcı, sözlerine şunları ekledi:
“Doğru projelendirme olmadığında insanlar, yaşamak için gerekli taze havayı elde etmek için cam açıyor. Bu da enerjinin dışarı kaçmasına neden oluyor. Türkiye’nin 2014 yılındaki toplam elektrik tüketimi 255 milyar kWh olurken, 1 kWh’lik elektriğin faturaya yansıması ise 0.40 TL. Bu da toplamda 100 milyar TL’lik bir bedele denk geliyor. Bunun yüzde 40’ı olan 26 milyar TL’lik kısmı sadece binalarda kullanılıyor. Bireysel iklimlendirme cihaz kullanımından kaynaklanan enerji ihtiyacının ise söz konusu bedelin yüzde 65’lik oranını oluşturduğu tahmin ediliyor. Konferansta, doğru uygulanan sistem ve cihaz seçimleri ile binalarda kullanılan enerjide yüzde 30’a kadar tasarruf yapılabilecek.”