“Çin ile Türkiye farkında olmadan dolaylı ticaret yapıyor, bu yüzden iki ülke de mali kayba uğruyor.” Bu sözler TÜÇİDER Başkan Yardımcısı Eren’e ait. Eren, dolaylı ticaretin direkt ticarete çevrilmesi halinde iki ülke arasındaki ticaret hacminin birkaç kat artacağını söylüyor.
Merkezi Ankara’da bulunan Türk Çin İpek Yolu Ekonomik ve Kültürel İşbirliği Derneği (TÜÇİDER)’nin Başkan Yardımcısı Demokan Eren, iki ülke arasındaki ticari potansiyelin çok yüksek olduğunu ancak bu potansiyelden yeterince yararlanılamadığını açıkladı. Türkiye ile Çin’in, farkında olmadan birbirlerinden mal aldıklarını söyleyen Eren, “Bunun anlamı şu; iki ülke de dolaylı yollardan birbirlerinin malını satın alıyor. Örneğin biz Çin mallarına güvenmiyoruz ancak yurtdışından satın aldığımız pekçok ürün Çin Malı. Alman malı diye aldığımız ürün aslında Almanlar tarafından Çin’de imal ettirilmiş ürünler. Aynı şekilde Çinliler de bizim pazarımızı iyi tanımadığı için Türk hammadesini Türkiye’den değil, başka bir ülkeden satın alıyor. Örneğin İtalyanlar mermeri bizden, Çin de aynı ürünü İtalya’dan ithal ediyor” dedi.
DAHA FAZLA FUAR VE İŞ GEZİSİ ŞART
TÜÇİDER Başkan Yardımcısı Eren; bu dolaylı ticaretin, iki ülke için de ciddi mali kayba yol açtığını, dolaylı ticaretin mutlak surette direkt ticarete dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı. Demokan Eren, “Halbu ki iki ülke arasında çok ciddi bir ticari potansiyel var. Çin sürekli hammade işleyen, dünyanın dev kuruluşlarına fason imal eden bir ülke. Türkiye de hammaddede çok önemli lokasyonda. İki ülkenin, üçüncü ülkeleri devreden çıkararak direkt ticaret yapması şart. Bunun için de Çin ile Türkiye arasında daha çok fuar, daha fazla tanıtıma yönelik organizasyon, daha çok iş gezisi düzenlenmeli. İki ülkenin dolaylı ticaretten, direkt ticarete yönelmesi halinde mevcut ticaret hacmi birkaç yıl içinde 3-4 kat katına çıkacaktır” diye konuştu.