Organ nakli bekleyen veya organ nakli olmuş hastalardan, Ramazan’da oruç tutmayı planlayanlara uyarı geldi. Prof. Dr. Sedat Karademir, bu yıl da yaz dönemine rastlayan Ramazan’da oruç tutmanın bu hastalarda ciddi problemler oluşturabileceğini söyledi.
Özel Ankara Güven Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Sedat Karademir, organ nakli bekleyen veya organ nakli olmuş hastaların oruç tutmasının uygun olmadığını söyledi. Karademir, “Bu yıl yaz dönemine rastlayan Ramazan’ın başında 17 saat olan oruç süresi giderek azalarak ayın sonunda 16 saate inmektedir. Bu süre içinde vücudumuza sıvı ve enerji alımı olmazken, kaybı sürmektedir. Uzun bir süre sıvı alınmaması neticesi, atıklar ve zararlı maddelerin (alınan ilaçlar da dahil) böbrekler tarafından yeterli atılımı mümkün olmaz ve vücutta birikir. Sağlıklı bir insanda, 16-17 saat sıvı veya besin alınmaması önemli bir sorun yaratmazken, organ nakli olan ya da yeni bir organla ikinci yaşamlarını sürdüren hastalarda ciddi problemler oluşabilir.”
BÖBREKLER TAMAMEN DURABİLİR
Prof. Dr. Karademir; böbrekleri bozuk ama sınırlı da olsa çalışan hastalarda, 16-17 saat süresince sıvı alınmamasının böbreklerin tamamen durmasına neden olabileceği uyarısında bulundu. Karademir, “O güne kadar diyalize ihtiyaç duymayanların diyalize başlamaları gerekebilir. Ayrıca hastaların düzenli kullandığı ilaçların sıvı alınmaması durumunda yan etkileri de artabilir. Örneğin, organ nakli olmuş hastaların organ reddini engellemek üzere kullandığı ilaçlar normal şartlarda bile böbrekler üzerine toksik (bozucu) etkiye sahip olabilir. Ramazan ayı süresince sıvı alımının azalması sonucu bu ilaçların vücutta birikimi artabilir ve bu nedenle böbrek fonksiyonları bozulabilir. Bu ilaçları kullanmamak ya da düzenli kullanımını aksatmak da ayrı bir sorunu gündeme getirir. Bu da takılan organın vücut tarafından reddedilmesidir ki bu hiç istenmeyen bir durumdur” dedi.
YİNE DE TUTMAK İSTEYENLERE ÖNEMLİ TAVSİYELER
Karaciğer veya böbrek nakli sonrası hastaların düzenli kullanılması gereken ve hayati öneme sahip ilaçları bulunduğunu da anımsatan Prof. Sedat Karademir, şunları söyledi:
“Bunlar genellikle 12 saat arayla günde 2 kez alınan ilaçlardır. Oruç tutulması halinde iki ilaç alımı arası bekleme süresi bozulur ve bu süre 7-8 saate düşer. Bu durum, ilaçların özellikle böbrek ve kalp damar sistemi üzerine olan yan etkilerinin artmasına neden olur. Bütün bunlara rağmen oruç tutmak isteyenlere aşırı sıvı kaybı olmaması için sıcak ortamlardan uzak durmalarını, bol bol dinlenmelerini, iftarda ağır yemeklerden ve yüksek potasyum içeren gıdalardan uzak durmalarını, sahursuz oruç tutmamalarını, en önemlisi de doktorlarının önerileri doğrultusunda hareket etmelerini tavsiye ediyoruz. Akrabalarına böbreğinin birini vererek onları yaşama bağlamış olan böbrek vericilerinin de bu dönemde dikkatli olması gerekmektedir. Tek böbrekle yaşamını sürdüren bu kişilerin de ameliyatlarından sonraki ilk yıl içinde oruç tutmasını (susuz kalmasını) önermiyoruz.”