Piyasalarda yaz başında başlayan ve şiddeti giderek artan türbülans ortamında yatırımcılar açık denizlerden korunaklı limanlara çekilme eğilimi gösterirken, yılın ilk beş aylık diliminde yüzde 16 büyüyen yatırım fonu pazarında da yüzde 10 oranında bir küçülme yaşandı. Ancak uzmanlara göre Temmuz sonu itibarıyla 32 milyar lira büyüklüğe ulaşan Türkiye fon pazarında, daha gidilecek yol var. Bu anlamda yatırımcılar açısında da fonlar hala önemli bir enstrüman olma özelliğini koruyor.
Peki yılsonuna kadar süreceği tahmin edilen bu süreçte fon yatırımcısı nasıl bir strateji izlemeli? Yapı Kredi analistlerine göre en kritik karar yatırımın süresi ile ilgili. Analistler şu anda alınacak tüm yatırım kararlarının en az 6 ay vadeli olması gerektiğini belirtiyor. Bu noktada da yatırımcının çizdiği risk profili öne çıkıyor. Yapı Kredi muhafazakar yatırımcıların en az 6 ay, dengeli portföy oluşturan yatırımcıların 6-12 ay, agresif portföy sahiplerinin ise bir yıl ve üzeri dönemleri beklemesi gerektiğinin altını çiziyor.
Akıllı Fon Sepeti ile riski dağıt, getiriyi artır
Farklı risk profiline ve getiri beklentisine sahip yatırımcılara yönelik geniş bir ürün yelpazesi ile hizmet veren Yapı Kredi, ürün portföyünde yer alan 22 B Tipi, 12 A Tipi, 4 Anapara Garantili ve 1 adet Serbest Yatırım Fonu olmak üzere toplam 39 fon ile yatırımcılara geniş yatırım seçenekleri sunuyor. Yapı Kredi yatırımcılara fon pazarında farklı bir pencere aralayarak, geçen yıl Akıllı Fon Sepeti’ni (AFS) hayata geçirmişti. Risk anketi yapılmayan hiçbir yatırımcı AFS’ye yatırım yapamıyor. En az 10.000 lira ile yatırım yapılabilen AFS sayesinde yatırımcılar, muhafazakar, orta riskli, agresif olmak üzere üç farklı fon sepetinden birini seçebiliyor. Her sepetin içinde yediye kadar farklı fon bulunuyor. Bu sayede risk dağıtılırken, getiri de artabiliyor.
Piyasadaki gelişme ve beklentilere göre sepetlerin içindeki yatırım fonları değiştirilebiliyor veya sepetteki oranlar artırılıp azaltılabiliyor. Portföy yöneticileri değişen piyasa koşullarına uygun olarak üç farklı risk yapısına sahip AFS’lerin portföylerine maksimum yedi adet Yapı Kredi fonunu dahil edebiliyor veya çıkarabiliyor. Ama yatırımcı bu değişimlere istemezse katılmama hakkına sahip. AFS’nin bir diğer avantajı da özellikle belirsizliğin ve dalgalanmaların yoğun olduğu dönemde yatırımcıyı risklere karşı daha etkin koruması. Aktif şekilde yönetilen AFS’ler böyle çalkantılı dönemlerde yatırımcının kazancını artırıp riskini azaltabiliyor.
Öte yandan, küçük montanlı tasarrufları bulunan yatırımcılara fonlu mevduatı öneren Yapı Kredi analistleri, bu yıl hayata geçen fonlu mevduatın özellikle piyasalardaki dalgalanmalardan çekinen ama mevduatın düşük getirisinin üzerinde bir getiri elde etmek isteyenler için uygun olduğunu belirtiyorlar. Yapı Kredi bu ürünle mevduat hesabının yanında yatırım tutarının yüzde 10 ile 30’u oranında fon alma hakkı sağlıyor. Bu sayede risksiz bir yatırım aracı olan mevduata yüzde 30’a varan yatırım fonu portföyü ekleyerek getiri potansiyeli yükseltiliyor. Burada hangi fona yatırım yapılacağına ise, kişi taşıyabileceği riske göre kendisi karar veriyor.