ThyssenKrupp Asansör Türkiye Genel Müdürü Turgay Şarlı, inşaat sektörünün gündeminde yer alan yeşil bina konsepti ve binalarda nasıl enerji tasarrufu sağlanabileceği konularında değerlendirmelerde bulundu. Binaların önümüzdeki 10 yıl içinde bugüne kıyasla yüzde 10-20 daha fazla enerji tüketeceğine dikkat çeken Turgay Şarlı, “Bir binada bulunan asansörlerin güç tüketimi, binanın tüm güç tüketiminin neredeyse yüzde 10’unu oluşturuyor. Eski teknolojiyi kullanan asansörleri modern sistemlerle değiştirerek güç tüketimini yüzde 70’e varan oranlarda düşürmek mümkün” dedi. Şarlı, New York’taki One World Trade Center’da kullanılan ThyssenKrupp markalı asansörlerin, binanın enerji tasarrufu yapmasına katkıda bulunduğunu da belirtti.
ThyssenKrupp Asansör Türkiye Genel Müdürü Turgay Şarlı, yapı endüstrisinin son dönemdeki gündem maddeleri arasında yer alan yeşil bina konsepti ve binalarda enerji tasarrufu sağlanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Turgay Şarlı, iklim değişikliği ve enerji güvenliği ihtiyacı gibi nedenlerin, daha az enerji tüketilmesi yönünde bir beklentiye neden olduğunu söyleyerek, “Yapı sektörü de bu beklentinin farkında. Bugün birçok ülkede iki inşaat şirketinden biri ‘yeşil bina’ konusuna odaklanmış durumda. Bu odak, planlama ve inşa aşamalarında başlıyor; operasyon ve binanın kullanımı aşamalarında da devam ediyor” diye konuştu.
ThyssenKrupp tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, 2050 yılına dek şehirlerde yaşayan nüfus yüzde 60 artışla 6 milyarın üstüne çıkacak. Önümüzdeki 10 yıl içinde, şehirlerin büyümesi sürerken, bina başına tüketilen enerji de bugüne kıyasla yüzde 10-20 artış kaydedecek.
“Günümüzde dünyadaki enerjinin yüzde 40’ı yapılarda harcanıyor. Ortalama 30 yıl kullanım ömrü bulunan asansörler ise, binaların en çok elektrik tüketen ‘kullanıcıları’ konumunda bulunuyor. Bir binada bulunan asansörlerin güç tüketimi, yıllık bazda değerlendirildiğinde, binanın tüm güç tüketiminin neredeyse yüzde 10’unu oluşturuyor. Bu kapsamda, asansörlerin bir binanın enerji verimliliğinin merkezinde yer aldığını söylemek mümkün” diye konuşan Turgay Şarlı, “Doğru fonksiyon ve özelliklere sahip asansörleri seçmek, binalardaki kullanılabilir alanların yanı sıra hız ve erişim kolaylığını artırırken, enerji tüketimini azaltıyor. Örneğin, modern bir asansör sisteminin tercih edildiği bir binada kullanılabilir alan ortalama yüzde 30 oranında artıyor. Destinasyon seçim kontrolüne sahip asansör sistemlerinin taşıma kapasitesi ise yüzde 50 artış gösteriyor. Standartların değişmesi ve yeni düzenlemeler ile birlikte asansörlerin binanın enerji verimliliğine yaptığı katkının daha da artması bekleniyor. Bugün piyasadaki en iyi asansör teknolojisi, güç tüketimini yüzde 30’a kadar azaltabiliyor” dedi.
Bina içinde elektrik üretebilen tek cihazın asansör olduğunu ifade eden Turgay Şarlı, “New York’taki One World Trade Center’da bulunan ThyssenKrupp markalı 71 asansör, Amerika kıtasının en hızlıları olmakla kalmıyor, aynı zamanda güç de üretiyor. Rejeneratif sistem, asansörün harcadığı enerjiyi geri alarak binanın elektrik sistemine aktarıyor. Asansörlerin kabinlerindeki LED ampuller de halojen ampullere kıyasla yılda 78,000 kw/s enerji tasarrufu sağlıyor. Bu rakam, ABD’deki ortalama bir konutun yedi yıllık enerji harcamasına eşit” diye konuştu.
Turgay Şarlı, araştırmalara göre, 2030 yılında Avrupa genelindeki binaların üçte birinin 1970 yılından önce inşa edilmiş binalardan oluşacağına dikkat çekerek, “Bu da modern enerji gereksinimleri ve standartlarını karşılamak üzere kapsamlı modernizasyon çalışmalarının yapılmasını gerektirecek. Eski asansörlerin yenileri ile değiştirilmesi sayesinde, enerji tüketiminin önceki asansör sistemine göre yüzde 70’e kadar değişen oranlarda azalabileceği öngörülüyor” ifadelerini kullandı.